Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı Dima Musa, başta Kuveyt, Almanya ve Belçika olmak üzere, Suriye’nin kuzeybatısındaki İdlib’de yaşayan sivilleri Esed rejiminin katliamlarından korumak için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne (BMGK) sunulan karar tasarısını destekleyen bütün BMGK üyesi ülkelerin çabalarını takdirle karşıladığını söyledi.
Musa, konuya ilişkin bugün yaptığı özel açıklamada, Rusya ve İran tarafından desteklenen Esed rejimine bağlı kuvvetlerin Suriye’de savaş suçları işlediğine dikkat çekti. Rejim güçlerinin Suriye’de sivil yerleşim alanlarını hedef alarak devlet terörü uyguladığını ve savaş suçu işlediğini belirtti.
Açıklamasında, tasarının uluslararası insani kanunlara saygı duymaya davet ettiğini ve terör karşı mücadelenin sivilleri hedef almayı meşrulaştırmadığını belirttiğini hatırlatan Musa, “Tasarıdaki bu madde rejimi panik haline soktu. Sonuçta Rusya, daha önce alınan 2401 sayılı kararda takındığı tavra benzer bir tavırla tasarıyı veto etti. Rusya, söz konusu kararı da ilerleyen günlerde amacından saptırarak Doğu Guta’da sivillere yönelik işlediği katliamları perdelemek için kullanmıştı” dedi.
Musa, açıklamasında, BMGK’ya tasarı sunan ülkelerin çabalarını memnuniyetle karşıladığını ancak aynı zamanda tasarının kabul edilmemesi nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını ifade etti.
Esed rejiminin BM Daimi Temsilcisi Beşşar el-Caferi’nin, tasarıyı sunan ülkelere çeşitli ithamlarda bulunduğuna işaret eden Musa, “Caferi, BMGK’da kararın geçmemesi nedeniyle üzüntülerini dile getiren Kuveyt BM Daimi Temsilcisi Mansur el-Uteybi’ye çeşitli ithamlar yöneltti. Bu tavır tam da savaş suçlusu bir rejimin temsilcisinden beklenen bir tavırdı” şeklinde konuştu.
Açıklamasında, “Suriye halkını savunanları ve Esed rejiminin siyasi çözümü baltalamasının önünde duranları unutmayacağız” diyen Musa, şunları söyledi;
“Kuveyt devletinin sergilediği tavır, Suriye halkının hala haklarını koruyan dostları olduğunu bize gösterdi. BMGK ise kuruluş amacı olan uluslararası barış ve güvenliği koruma misyonunu yerine getirmekten aciz kalmıştır.”