Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı Dima Musa, Esed rejimi tarafından mültecilerin geride bıraktığı gayrımenkullere dair çıkarılan 10 sayılı kanunun, uluslararası 2254 sayılı karar ve Cenevre 1 bildirgesi çerçevesinde hayata geçirilmek istenen siyasi sürece büyük etkisi olduğunu söyledi.
Dima Musa, İkinci Gün adlı hukuki kuruluş tarafından düzenlenen, Avukatlar, Hakimler, ülke ve uluslararası kuruluş temsilcilerinin yer aldığı Suriye’ye ilişkin çalştaya katıldı.
Burada yaptığı konuşmada, Esed rejiminin çıkardığı 10 sayılı kanuna değinen Musa, Esed rejimin yeni Anayasa çalışmalarının olduğu bir dönemde böylesi bir kanun çıkarmasının siyasi çözüm istemediğini ve askeri çözümde ısrarlı olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Musa, söz konusu anunun Suriyeli mültecilerin evlerine dönüşünü engellediğini ve bu yüzden Suriye’de kapsamlı bir siyasi çözüm ön gören uluslararası kararlara ve siyasi çözüm sürecine aykırı olduğunu vurguladı.
Esed rejiminin işlediği savaş suçlarını örtmeye çalıştığına işaret eden Musa, rejimin bu tür kanunlarla işlediği savaşın izlerini yok etmeye çalışarak, bu suçların soruşturulmasını ve adaletin sağlanmasını engellediğini sözlerine ekledi.
Suriyeli mültecilerin evlerine dönüşünü engelleyen 10 sayılı kanuna uluslararası toplumdan çok sayıda tepki gelmişti. Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Esed rejimi bu kanunla birlikte Suriye’deki demografiyi kendisi ve müttefikleri lehine değiştirmeye ve mültecilerin dönüşünü engellemeye çalışmaktadır” ifadeleri kullanımıştı.
Lübnan Güçleri Partisi Başkanı Semir Caca ise konuya dair yaptığı açıklamada, söz konusu kanunun Lübnan’a göç eden Suriyeli mültecilerin Lübnan’da kalması amacıyla çıkarıldığını idda etmişti. “Bu kanun, mültecilerin dönüşünü engellemekten başka hiçbir işe yaramıyor. Eğer mülteciler evlerine geri dönmezse rejim tarafından getirilen başka kişiler onların mallarına el koyacak” demişti.