Esed rejiminin 3 gündür uçaklarla bombalamaya devam ettiği Rakka halkı acil yardım yardım bekliyor. Rakka’da Esed rejiminin sivilleri hedef almasının ardından halk acil kan bağışı yapılmalı çağrısı yaptı.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koasliyonu (SMDK) bürosuna konuşan bir aktivist, durumun son derece üzücü olduğu söyledi. Rakka’da büyük bir insanlık dramının yaşadığını ifade eden aktivist : ‘’Meydanlara kurulan hastaneler gerekli tıbbi malzeme noktasında yetersizlik yaşıyor. Duruma acil müdahale edilmeli. Zira tıbbi malzeme ve ilk yardım ekibinin yetersizliği basit yaraların bile tedavisini zaman zaman imkansız kılıyor, insanların ölümüne yol açıyor’’ diyerek durumun vahametini gözler önüne serdi.
Konuya ilişkin açıklama yapan SMDK üyesi Burhan Galyun ise, Esed rejiminin gerçekleştirdiği Rakka katliamından IŞİD’e karşı kurulmuş koalisyon güçlerinin de sorumlu olduğunu söyledi. Galyun;
‘’Suriyelilerin göğsüne tünemiş terörist Esed rejimiyle herhangi bir temastan kaçınan, sadece IŞİD’le mücadele için kurulan koalisyonun stratejisi hiç şüphe yok ki adeta aralarında bir iş paylaşımına dönmüştür koalisyon aşırı örgütleri vururken Esed rejimi de cezasız kalacağından emin bir şekilde Suriyeli devrimcileri vuruyor. Rakka katliamı, uluslararası koalisyonun stratejisinin tutarsızlığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Koalisyon katliamın esas sorumlusu olduğunu iyi bilmelidir. Yaşananlar koalisyonun cunta rejimin askerleriyle koordine olduğu açığa çıkarmıştır. Koalisyonun izlediği yol Esed’i askeri güç kullanma yönünde destekler niteliktedir. Kaldı ki zamanında askeri güç kullanımına bir sınır getirilmeli değil miydi!?’’
BM Genel Sekreteri ve BM Güvenlik Konseyini de katliamdan sorumlu tutan Galyun;
‘’Sizler işlenen suçlara karşı eliniz kolunuz bağlı oturduğunuz için bu gün Rakka’da, Doğu Guta’da, korkunç katliamlar yaşanıyor. Varil bombalarının kullanımına karşı aldığınız yasak kararı kağıdın üzerindeki mürekkepten öteye geçmiyor. Bugün Rakka’da olanlar her gün Suriye’nin başka bölgelerinde yaşanıyor. Doğu Guta’da, Halep’te Huran’ın beldelerinde, el-Cezire’de, İdlip’te, Hama’da ve Humus’ta yaşan katliamlara karşı sessiz kalınması kesinlikle uluslararası toplumun siyasi ve ahlaki istifasıdır. Durumdan birinci sorumlu BM ve Genel Sekreteridir. Bunlar adeta şiddet ve kuvvet karşısında teslim oldular. Uluslararası topluma duyulan güven ve şeref adına kalan son umutlar da tükenmeden uluslararası toplum sorumluluk alarak görevini yerine getirmeli başka türlü bu kötü gidişata dur denilemez.’’ Eleştirisinde bulundu.
Rakka’daki sivillere yönelik saldırıları ”korkunç bir katliam” şeklinde değerlendiren SMDK ise dün yaptığı açıklamada ; ”Kan döken bu rejim dünyayı yaptıkları karşısında çok hoşgörülü buldu. Hiç hesap soran da yok.. Rejim, koalisyonun hedefinin sivil Suriyelileri korumak olmadığını çok iyi biliyor. Bilakis kendisine zarar vermeyeceğini de biliyor. Rakka katliamı uluslararası koalisyonun stratejinin büyük bir faciadan ibaret olduğunu ortaya çıkardı.
Rakka halkı bir yandan IŞİD’in baskısı altında hergün hakları gasp edilirken diğer yandan uluslararası koalisyonun gözleri önünde, adeta teröre izin verilerek Esed rejimin uçakları tarafından bombalanıyor. Uluslararası hilekarlık öyle bir dereceye varmıştır ki artık Esed’in uçaklarıyla ortaklaşa sivil hedefler vuruluyor. IŞİD ise her iki tarafla da dalga geçiyor. Onlar da vatandaşları öldürmekten geri durmuyor. Suriyeliler rejimin uçaklarının koalisyonu geçerek sivilleri öldürmesini artık koalisyonun duruma basit bir göz yumuşu olarak bakmıyor, katliamın koalisyon tarafından kabul gördüğünü düşünüyor.’’ifadelerine yer vermişti.
Konuya ilişkin dün bir açıklama yapan SMDK Genel Sekreteri Nasır el-Hariri de koalisyonun tutumunun kabul edilemez olduğunu söylemişti.
Uluslararası toplumu ve IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonu sert bir dille eleştiren el- Hariri; ‘’Uluslararası toplumun Suriye halkını Esed’in terör eylemlerinden kurtarmak için ciddi adımlar atmaması ayrı bir fiyaskoyken bir de buna koalisyonun anlam veremediğimiz bir şekilde halkı IŞİD’e karşı koruyamaması eklendi” ifadelerini kullanmıştı.
El-Hariri;
”Dünya bugün sadece Rakka halkına karşı değil, insanlığa karşı işlenen en büyük katliama sessiz kalıyor! Rakka’da şuana kadar 130 kişi can verdi ve yüzlercesi yaralı, yaralıların çoğunun durumu ise kritik. Uluslararası koalisyonun Suriye gerçeklerine karşı izlediği bu kapalı, olumsuz, anlaşılmayan stratejisi zulüm gören insanları aşırı gruplara adeta itmektedir. Bu insanlar, aşırı grupların inançlarına sahip oldukları için değil, Suriye’deki insani duruma karşı uluslararası bir ihanet karşısında önlerinde başka çıkar yol bulamadıkları için onlara yöneliyor. Gerçekten artık anlam veremiyoruz, bu yaşananlar hala farkına varmadıkları büyük bir strateji hatası mı yoksa insanlar uluslararası strateji gereği mi bu aşırı gruplara doğru itiliyor.’’ diye konuşmuştu.
El-Hariri sözlerini şöyle sürdürmüştü;
”Gerçekten çok garip, Amerikalı gazeteci James Foley’i öldürenleri vurmaya gelen dünya uçakları nasıl olur da binlerce çocuk, kadın ve gencin canına kıyan Esed’in uçaklarını görmezden gelebilir! Kaldı ki Rakka, koalisyonun askeri karargahından sadece bir kaç dakika ötede. Gerçekten asıl kriz uluslararası siyasetin kendisidir.Düşünün! suça karşı alınacak kararı hukuk kriterleri belirlemiyor bilakis kriterler hukuku belirliyor. Bu da suça değil suçlunun kim olduğuna bakmak değil de nedir?’’
Öldürülen kişinin ırkına ve cinsiyetine bakılamayacağını söyleyen el-Hariri;
‘’Akıllı bir insan Esed’in işlediği cinayetlerle IŞİD’in işlediği cinayetleri farklı göremez. İnsan Hakları Sözleşmesinin aslı ceza işlenen suçun niteliğine göre verilir işleyen kişiye göre değil. Özetle Suriyeliler asla vatandaşlarını katleden bu uçaklara rıza göstermeyecekler. Binlerce evladımızın ölümü karşısında sadece bu durumu kınamakla yetinmeyeceğiz. Ancak, terörle mücadelede çifte standart bir tavır ortaya koymak faydasızdır. Biz teröre karşı toptan bir şekilde mücadele etmek istiyoruz taksit taksit değil. Ayrıca bu sadece Suriye’yi kurtarmaya yönelik bir girişim değil, bilakis tüm dünyayı Esed ve müttefiklerinin, İran’ın bölgeye yaydığı terör tehlikesinden kurtarmaktır.’’
Rakka’daki saldırının bilinçli bir şekilde sivillerin hedef alındığını söyleyen el-Hariri;
”Rakka’nın bugünlerde yaşadığı hava saldırıları kesinlikle rastgele yapılmamıştır. Bizzat ve sadece siviller hedef alınarak yapılmıştır. Koalisyonun ısrarlı bir şekilde Esed’in katliamlarına bir sınır koymaması Rakka’da işlenen cinayetleri kabullenmek olduğu gibi Esed güçlerine bedava hizmet sunmak demektir.’’ açıklamasında bulunmuştu.