Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Bürüksel Ofisi, Tutuklu ve Kayıp Suriyeliler Cemiyeti ile koordineli olarak, bu gün “Kuseyr Dosyası” başlıklı bir fotoğraf sergisi düzenledi.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne Üye Devletler Topluluğu’nun bu sabah başlayan 14. Olağan toplantısı bünyesinde gerçekleştirilen serginin üç gün sürmesi bekleniyor.
Sergi kapsamında Esed rejiminin hapishanelerde ve karakollarda tutuklulara yönelik gerçekleştirdiği vahşi işkenceler fotoğraflarla anlatılacak. Sergide, Kuseyr ismi ile bilinen Esed güçlerinden ayrılmış 2013 yılında Suriye’yi terk eden Suriyeli bir subayın ele geçirdiği fotoğraflar kullanılacak. El geçirilen 55 bin fotoğrafta Esed rejiminin işkencelerine maruz kalan 11 bin Suriyeli yer alıyor. Bu 11 kişinin Esed rejiminin hapishanelerinde planlı işkenceye maruz kalan Suriyelilerin yalnızca bir bölümü olduğu ifade ediliyor.
2014 yılı ortalarında birinci derece profesyonel bir ekip fotoğrafları inceledi. Ayrıca fotoğrafları inceleyen Bağımsız Uluslararası İnceleme Heyeti (COI), fotoğrafları, Esed rejiminin planlı insan hakları ihlalinin ispatı olarak niteledi. Bunun yanında FBI tarafından gelecekteki hukuki işlemler için delil kapsamına alındı.
“Kuseyr Fotoğraf Sergisi” daha önce New York’da Birleşmiş Milletler binasında, Amerikan Kongresi’nde, Washington’da Holokost Müzesi’nde, Brüksel’deki Avrupa Parlamentosu’nda ve Londra’daki İngiltere Parlamentosu’nda sergilenmişti.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-moon, dün BM Güvenlik Konseyi üyelerine sunduğu 21. raporunda Suriye dosyasının Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşınmasını istemişti. Ki-moon, sunduğu raporda BMGK’nın yardımların ulaştırılmasını gerekli kılan ve silahların rast gele kullanımı yasaklayan 2139 ile 2165 sayılı kararlarını gerekçe göstermişti.
Esed rejiminden temel insan hak ve kanunlarına bağlı kalması çağrısını yineleyen Ki-moon, BMGK’nın 2014 yılında aldığı 2139 sayılı kararın yerleşim birimleri üzerindeki ablukaların kaldırılmasını şart koştuğunu hatırlatarak şuana kadar buna kimsenin kulak asmadığını belirtmişti.