Suriye Muhalif Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) Üyesi Süheyr el-Atasi, Suriyeli kadınların göçe zorlanmaktan, ailesini ve eşini kaybetmeye kadar birçok sorunla karşılaştığını söyledi. Esed rejiminin zindanlarında işkence, cinsel şiddet, açlık, ölüm ve baskı gibi birçok hayati sorun yaşadığını ifade etti.
Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle İran Ulusal Direniş Meclisi’nin düzenlediği zirvede Atasi, Suriyeli kadınların sorunlarını ve devimdeki öncü rolünü değerlendirdi. Zirve’de ayrıca Filistin Meclisi üyesi Neca el-Astal da konuştu. Atasi konuşmasında, kadın konusunun uluslararası toplum tarafından çok dikkatli bir şekilde ele alınmasının zorunlu hale geldiğini kaydetti. Özellikle, Esed rejiminden savaş suçu işleyenlerin, mezhepçi milislerin, Rus işgali ve İran’daki molla rejiminin halen hesap vermediklerine dikkati çekti.
Atasi konuşmasında şunları kaydetti;
“2011 yılı Mart ayında devrim başladığından beri Suriyeli kadın devrimin en ön safında yer almıştır, bu nedenle hem kurban hem de liderdir. Devrimci Suriyeli kadınlar farklı kademelerde devrime katkı sunmuştur. Gösterilere katılarak özgürlük talebini dile getirmiştir, Suriyeli kadının sesi Esed rejiminin kurşunlarından daha gür çıkmıştır. Sadece yönetimin terörü karşısında değil, İran’daki molla rejimin uzantıları, terörist Hizbullah’ın milisleri ve DAEŞ terör örgütü gibi Suriye’ye dışardan gelen örgütler karşısında da cesurca gösteriler düzenlemiştir.”
Suriyeli kadınların, ilk devrim koordinasyon merkezlerinin ve gençlik örgütlerinin kurulmasında rol aldığını dile getiren Atasi, ayrıca gazeteci olarak devrim gerçeğinin bütün dünyaya duyurulmasına katkı sunduğunu ifade etti. Esed güçlerinin barışçıl göstericilere yönelik işlediği ihlallerin belgelenmesinde önemli roller üstlendiğini belirtti.
Esed rejimin askeri çözümü tercih ettiği bir ortanda Suriyeli kadınların doktor ve hasta bakıcı olarak yaralıları tedavi ettiğini kaydeden Atasi, Suriyeli kadınların sürekli bombardıman altında çalıştığını söyledi. Sınırlı tıbbi imkânlar altında yüzlerce Suriyelinin hayatını kurtardığını aktardı.
Atasi sözlerini şöyle sürdürdü;
“Suriyeli kadınlar İkinci Cenevre Müzakerelerine katılan muhalefet heyeti saflarında önemli roller üstlenmiştir. Heyetin diğer üyeleri ile birlikte, Esed rejimin heyeti karşısında siyasi, diplomatik ve insani olarak Suriye devrimi savunmuştur, devrimin sesini dünyaya duyurmuştur. Aynı şekilde Üçüncü Cenevre müzakerelerine katılan Yüsek Müzakere Heyeti ile birlikte de Suriyeli kadınların önemli bir rol üstlendiğini görmekteyiz. Suriyeli kadınlar ‘Halk Rejimin Düşmesini İstiyor’ ve ‘Suriye Hlakı Tekdir’ şiarını yükselten askeri, siyasi ve sivil devrimcilerle birlikte Suriye devrimin içinde yer almaktadır.”
Atasi sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı;
“Bütün bu zulme rağmen iyimser olmaya mecburuz. Onur ve özgürlük devrimin şiarlarını ve ruhunu Suriye halkı yeniden yükseltmektedir. Ben bu büyük halka inandığım gibi, Suriyeli kadınların Esed rejiminin kurşunları ve ona destek veren milislerin tehditleri karşısında özgürlük mücadelesi vermeye devam edeceğine inanıyorum. Suriye devrimini dünyaya anlatmak için, gazeteci Suriyeli kadınlar en zor şartlar altında çalıştılar, hukukçular bütün bu karmaşa ortamında gerçekleştirilen insan hakları ihlallerini belgeledi. Doktor ve hemşire kadınlar yoğun bombardıman altında Suriyelileri tedavi etmeye devam etti, siyasetçi ve diplomat kadınlar Suriye halkının haklarını savundu. Suriyeli kadınların bundan sonra da mücadelesini sürdüreceğine inanıyorum.”