Uluslararası İnsan Hakları Gözlemevi (HRW), Esed rejimine bağlı kuvvetlerin Suriye’nin kuzeyindeki Halep ve İdlib’deki sivil yerleşim alanlarına yönelik 6 Ekim’de düzenlediği bombardımanlarda uluslararası kanunlarca yasaklanmış misket bombalarını kullandığının ve bu saldırılarda üç sivilin yaşamını yitirdiğini ve 12 sivilin yaralandığını bildirdi.
HRW tarafından konuya ilişkin Pazar günü yayımlanan raporda, Esed rejimi ve Rusya tarafından 5 Ekim’de Suriye’nin kuzeybatısındaki özgürleştirilmiş bölgelere yönelik başlatılan saldırıların 70’i aşkın sivilin ölümüne sebep olduğu aktarıldı. Bu saldırılarda ölen sivillerin 27’sinin çocuk, 14’ünün kadın olduğu ve 338 kişinin de yaralandığı belirtildi.
Raporda görüşlerine yer verilen HRW Ortadoğu Müdürü Adam Coogle, “Esed rejiminin muhalif grupların kontrolündeki bölgelere yönelik bombardımanlarında misket bombası kullanması, bu bölgelerin gelişi güzel bir şekilde hedef alındığını gösteren dramatik bir kanıttır” diyerek rejim ve Rus kuvvetlerinin bölgeye yönelik bombardımanlarında çocukların yaşamını yitirdiğine vurgu yaptı.
HRW’nin raporunda, Esed rejimi ve Rusya tarafından 2011 yılından beri İdlib ve Halep’teki sivil alanlara yönelik yüzlerce bombardıman düzenlendiğinin tespit edildiği belirtildi.
Öte yandan, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Koordinatörlüğü Ofisi (OCHA) tarafından konuya ilişkin yayımlanan açıklamada ise rejim ve Rus kuvvetlerinin Ekim ayındaki saldırılarda yakıcı bombalar da kullandığı ve bu bombaların sağlık merkezleri, hastaneler ve 17 okul gibi geniş çaplı alt yapı tesislerinde büyük hasar bıraktığı bildirildi.
Açıklamada ayrıca, rejim ve Rusya’nın söz konusu saldırıları yüzünden bölgede 120 bin sivilin göç etmek zorunda kaldığı kaydedildi.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) ise konuya ilişkin daha önce yayımladığı açıklamada, dost ve kardeş ülkeler ile uluslararası etkinliği olan ülkelerin yanı sıra, BM kurumları ve BMGK’ya saldırıların durdurulması için duruma müdahale etme çağrısı yapmıştı.
Açıklamada, uluslararası kanunlarca yasaklanmış silahlar ile düzenlenen yoğun saldırıların kışın yaklaştığı bir dönemde sivilleri göç etmek zorunda bıraktığı belirtilerek rejim ve Rusya’nın bölgede askeri gerilimi ve şiddeti artırmasının bölgede yaşayan dört milyonu aşkın sivilin hayatını tehlikeye attığı ifade edilmişti.