Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Genel Sekreteri Heysem Rahmet, başta Suriye’nin doğusundaki Deyr-i Zor’da olmak üzere Suriye genelinde artan İran etkisinin sorumlusunun Esed rejimi olduğunu söyledi.
Konuya ilişkin bugün özel bir açıklama yapan Rahmet, “İran’a bağlı milis gruplar, Suriye halkının dini ve kültürel kimliğini değiştirmek için çabalıyor. Bu gruplar, insani yardımlar ve bir takım çıkarlar karşılığında halkın mezhep ve itikadını değiştirmeyi hedefliyor. Bunu yaparken de halkın kötü yaşam koşullarından faydalanan milis gruplar, halka karşı öldürme, tutuklama ve işkencelerle de amaçlarına ulaşmaya çalışıyor” dedi.
Rahmet, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Esed rejiminin ortağı İran’a bağlı mezhepçi militanların uygulamaları, Suriye toplumunun yapısını tehdit ederken halkın farklı kesimleri arasındaki çatlakları da derinleştiriyor. Uluslararası kanunlara da aykırı olan bu kararların hedefi, İran Arap dünyasında yayılmacı terör hedeflerine hizmet etmekte ve İran’ın emellerine ulaşmak için kullandığı Şiileştirme politikasını güçlendirmektedir.”
Açıklamasında, Suriye’deki İran tehdidinin baş sorumlusunun Esed rejimi olduğunu anlatan Rahmet, farklı ülkelerden gelen İran’a bağlı mezhepçi militanların artık rejimle ortaklıkları sayesinde Suriye’de nüfuz sahibi olduğunu ve bu grupların Suriye’deki sivil tesisleri terörist amaçlar için kullanması nedeniyle Suriye’yi hedef haline getirdiğini kaydetti. İran’a bağlı mezhepçi grupların aynı zamanda bölgeye ve dünyaya kaos ihraç ettiğinin altını çizdi.
SMDK Genel Sekreteri, İran’ın Esed rejimiyle kamikaze dronları üretimi, uyuşturucu ticareti ve özgürleştirilmiş bölgelere saldırılar aracılığıyla rejim lehine Suriye’ye gerçekleştirdiği müdahalelerin insanlık karşıtı savaş suçu olduğunu ifade etti.Rahmet, uluslararası topluma İran’ın Suriye’deki müdahalelerini durdurmak, İran’dan işlediği savaş suçlarının hesabını sormak ve milis grupların nüfuzunu azaltmak için ciddi adımlar atmasını talep ettiği açıklamasında, Suriye’ye ilişkin 2254 ve 2118 sayılı BMGK kararlarının uygulanması ve Suriye halkının özgürlük, adalet ve demokrasi taleplerini karşılayacak bir siyasi çözümün hayata geçirilmesinin zaruri olduğunu sözlerine ekledi.