Suriye Müzakere Heyeti (SMH) Üyesi Enes el-Abde, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) 73. Genel Kurulu’nun ikinci gününde, SMH Başkanı Bedr Camus’a vekaleten bir sunum gerçekleştirdi. Sunumunda, SMH’nin aralarında Cenevre ve New York’un olduğu çeşitli başkentlerde yapılan uluslararası toplantılarda, karar alma yetkilerine sahip uluslararası yetkililerle çeşitli toplantılar gerçekleştirdiğini belirten El-Abde, temsilcileriyle görüşülen ülkeler arasında ABD, Almanya, Fransa, Türkiye, Hollanda, Çekya, Katar, İsviçre ve Slovenya’nın yer aldığını, ayrıca Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) temsilcileriyle de görüşüldüğünü kaydetti.
Söz konusu görüşmelerin Suriye’de 2254 sayılı BMGK kararı çerçevesindeki siyasi çözüm sürecini ileri taşınması konusuna yoğunlaştığını belirten el-Abde, uluslararası arenada yaşanan değişimler nedeniyle Suriye meselesinin zorluklarla karşılaştığını ve gelişmelerin başında Gazze, Lübnan ve Ukrayna’da yaşanan savaşların geldiğini dile getirdi. El-Bahra, “Suriye meselesi, çeşitli ülkelerin çıkarlarıyla doğrudan bağlantılı hale geldi. Bu yüzden meseleye yaklaşım çeşitli ülkelerin Esed rejimiyle olan müzakerelerine dönüşerek kapsamlı çözüm gözardı edildi” dedi.
Konuşmasının devamında, SMH’nin Suriye’de kapsamlı ve adil bir siyasi çözüme ulaşma çabalarını sürdürdüğünü ifade eden el-Abde, devrimci ve muhalif güçlerin de Suriye meselesinin uluslararası platformlara sunulması konusunda yeni yöntemler kullanması gerektiğinin altını çizdi.
El-Abde, BM’nin Esed rejimini müzakere masasına çağırmakla yetinmeyerek rejime gerçek bir baskı uygulaması gerektiğine dikkati çektiği konuşmasında, uluslararası toplumun artık açıkça çıkarlarını korumak için insan hakları ve siyasi çözüm konusunda tavizler vermeye başladığını kaydetti.
Konuşmasının sonunda, Suriye halkının taleplerini yansıtan bir siyasi vizyonun gündeme gelmesi gerektiğine vurgu yapan el-Abde, bun bütün Suriyelileri temsil eden ve adaletle yönetilen yeni Suriye’nin inşasını hedefleyerek Suriye’nin geleceği için yeni bir anayasa öneren siyasi bir projeyi içermesi gerektiğini sözlerine ekledi.