Basın Açıklaması
Suriye ve Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)
Basın Bürosu
26 Haziran 2020 Cuma
Tüm dünyayı Suriye’deki tutukluları Esed teröründen kurtarmaya çağırıyoruz
Tutuklama, işkence ve katliam, Esed rejiminin Suriye’de iktidar olmasından bu yana benimsediği en önemli yöntemlerdir. Rejim bununla Suriyelilerin kalbine korku salmayı hedeflemişti.
Suriye devriminin başlamasıyla birlikte Esed rejiminin tutuklama, işkence ve katliam yöntemleri, daha önce görülmemiş bir vahşet seviyesine ulaştı. Katil rejim bu yöntemle Suriye halkının özgürlük ve onurlu yaşam iradesini kırmak istemektedir.
Ancak Suriyeliler, rejimin bütün vahşetine ve bazı ülkelerin bu vahşete katılmasına rağmen mücadelelerini sürdürdü. Uluslararası toplumun sorumsuz tavrı da onları yollarından çeviremedi.
Bu yılki “Dünya İşkence Kurbanları Günü”, Esed rejimi hapishanelerinde işkenceyle ölüme gönderilenlerin görüntüleri gösteren Sezar belgelerinin gündemi işgal ettiği bir döneme denk geldi. Sezar belgeleri Suriye devriminin acı istatistiğini gözler önüne seriyor. On binlerce tutuklu ise halen rejim zindanlarında işkence görüyor. Şehitler kervanının ardı arkası kesilmezken tutukluların çığlıkları tüm yeryüzüne yayılıyor.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) olarak, özgür dünyayı suçlulardan hesap sorulması noktasında sorumluluk yüklenmeye ve rejim ile destekçilerini tutukluları serbest bırakmaya mecbur etmeye davet ediyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) başta keyfi tutuklamalara dair kararları olmak üzere Suriye’ye ilişkin aldığı bütün kararları takip etmesi gerektiğini belirtiyoruz. Bununla beraber işkence, açlık ve ihlallerle karşı karşıya kalan binlerce tutuklunun içinde bulunduğu korkunç duruma bir kez daha dikkat çekiyoruz.
Halkların hakları, göz ardı edilerek yok olmaz. Adil kısas kaçınılmazdır ve Suriye’deki işkence dosyası dahil 2011 yılından beri oluşan bütün savaş suçları dosyalarının Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) taşınmasının alternatifi yoktur.