Suriye’deki savaşın başladığı Mart 2011’den bu yana 17 bin 268 çocuk hayatını kaybetti. Merkezi Londra’da bulunan Suriye İnsan Hakları Ağı’nın, 20 Kasım “Dünya Çocuk Hakları Günü” münasebetiyle yayımladığı raporda, Suriye’de 17 bin 268 çocuğun yaşamını yitirdiğini, 280 bin çocuğun yaralandığı bildirdi.
Rejim güçlerinin, 518 çocuğu keskin nişancılarla, 95’ini de işkence altında öldürdüğü ifade edilen raporda, iç savaşın 4 yıldır devam ettiği ülkede 9 bin 500 çocuğun tutuklu olduğu, bin 600’ünün ise zorla alıkonulduğu kaydedildi.
Sivillerin kasıtlı olarak hedef alındığına ve çocuk ölümlerinin ülke genelindeki toplam savaş mağdurlarının yüzde 7’sini oluşturduğuna işaret edilen raporda, savaşın mağduru çocukları çok etkileyen konulardan birinin evsiz kalmaları ve eğitim haklarından mahrum bırakılmaları olduğu kaydedildi.
Raporda Suriye içinde ve dışındaki sığınmacı çocuklara ilişkin şu bilgilere yer verildi:
“7 milyon 600 bin çocuğun yaklaşık 4 milyon 700 bini ülke içinde, 2 milyon 900 bini ülke dışındaki çeşitli ülkelerde sığınmacı ve mülteci durumuna düştü. Suriye’de 2 milyon, ülke dışında ise 1 milyon 300 bin çocuk eğitim hayatından mahrum kaldı. Öte yandan savaşta 3 bin 942 okul zarar gördü.”
Suriye’de Esed güçlerinin saldırılarında 18 bin 273 çocuğun yetim, 4 bin 573 çocuğun ise öksüz kaldığı aktarılan raporda, terör örgütü IŞİD’in rastgele bombardıman, öldürme ve işkenceler aracılığıyla gerçekleştirdiği çocuklara yönelik savaş suçlarına da işaret edildi.
Yüzlerce çocuğun da zorla silahaltına alındığı ve okulların askeri karargâhlara dönüştürüldüğü ifade edilen raporda, IŞİD tarafından düzenlenen saldırılarda 137 çocuğun öldürüldüğü, 455 çocuğun alıkonulduğu bilgisi verildi.
Raporda ayrıca, komşu ülkelere sığınan Suriyelilerin, savaştan sonra sığınmacı kamplarında doğan yaklaşık 85 bin çocuğun da kimliksiz olduğu ve bu durumun onları her türlü vatandaşlık hakkından mahrum bıraktığı belirtildi.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı Nura el-Emir, uluslararası toplumdan çocuklara yönelik uygulanan göç ettirme, gözaltı ve açlık politikası karşısında sorumluluğu üstlenme ve rejimin çocuklara karşı düzenlediği kimyasal saldırılar ile korkunç katliamların durdurulması için harekete geçme çağrısında bulundu.
Söz konusu saldırıların rejimin düşmesi ve hukuk devleti kurulmasını isteyen Suriyelilerin geri adım atması için sosyal baskı olarak kullanıldığını vurgulayan Emir, şunları kaydetti:
“Esed rejiminin varil bombaları ve kimyasal silahları altında can veren 17 bin çocuk, dünyadaki diğer çocuklar gibi eğitim almaktan mahrum bırakılan 3 milyon öğrenci, Esed’in çocukların başına yıktığı okullar ve oyun bahçeleri, Esed rejimi ve sürülerinin gözaltı merkezleri ve askeri karargâhlara dönüştürdüğü okullar, Hamza el-Hatib ve babasının adını anması yasaklanan rejimin çikolata yerine kan ve kimyasal silah verdiği çocuk adına dünyaya sesleniyorum. Sizler sorumlusunuz ve güvenilirliğiniz insani tecrübenin önünde sınanıyor. Tarih yazıyor. Hiç kimseye merhamet göstermeyecek.”
“Her yerde çocuklar hayaletlerden korkar ancak sadece benim ülkemde polis ve hükümetten korkuyorlar” diyen Emir, “Esed rejiminin çocuklara yönelik işlediği insanlık suçu karşısında yaşanan ve daha önce eşi görülmemiş uluslararası sessizlik, Suriye’deki her bir çocuğun, her an patlayacak saatli bir bombaya dönüşmesinin garantisidir. Ve son olarak Suriyeli çocuklar adına sesleniyorum: Çok geç olmadan bizi kurtarın” ifadesini kullandı.