İngiltere, Almanya ve Fransa, Suriye’de “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi”ne yönelik rejim ve müttefiklerinin saldırısına ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.
Saldırılardan endişe duyulduğu vurgulanan açıklamada, yerleşim bölgelerine yönelik hava saldırılarının, varil bombası kullanımının, okul ve sağlık tesisleri gibi sivil altyapının hedef alınmasının, uluslararası insani hukukun açık bir ihlali olduğu belirtildi.
“Bunları en güçlü şekilde kınıyoruz.” denilen açıklamada, güvenliklerinin sağlanması için bu yerlerin koordinatları iletilmesine rağmen süren saldırıların endişe verici olduğu kaydedildi.
BM’nin terör örgütleri listesinde yer alan grupların da saldırılarını arttırdığı ve bunların bölgedeki varlığının, hala endişe kaynağı olduğu vurgulanan açıklamada, “Ancak Suriye rejimi ve destekçilerinin bölgede yaşayan milyonlarca sivile yönelik saldırılarının terörle mücadeleyle bir ilgisi yok. (Saldırılar) Acımasız bir yeniden ele geçirmeyi gerçekleştirmekle ilgili.” ifadeleri kullanıldı.
Saldırıların bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirdiğine ve halkı göçe zorladığına dikkat çekilen açıklamada, “Bu nedenle, tüm taraflardan bölgede saldırılardan kaçınmasını ve İdlib’de gerginliğin azaltılmasına dönük taahhütlerine uymasını istiyoruz.” denildi.
Açıklamada ayrıca, Rusya, Türkiye, Almanya ve Fransa liderlerinin, ekimde İstanbul’da bir araya gelerek, İdlib’de ateşkesin sürdürülmesi için karar aldığı hatırlatıldı ve bunun, sivillerin korunmasını ve gerekli yardımların engelsiz ve güvenli bir şekilde ulaştırılması için çok önemli olduğu vurgulandı.
Esed rejimi ve Rusya’ya bağlı kuvvetler, 26 Nisan’dan bu yana İdlib ve Hama kırsallarındaki sivil yerleşim alanlarına yönelik hava ve kara saldırılarını artırıyor. Saldırılarda, yüzlerce sivil yaşamını yitirirken 300 bini aşkın sivil göç etmek zorunda kaldı.
Öte yandan, İdlib’de yaşayan milyonlarca sivil, Avrupa ülkeleri ve Türkiye’nin saldırıların durdurulması için rejim ve destekçilerine baskı kurmasını bekliyor. İdlib halkı bölgede 16 askeri gözlem noktası ve çok sayıda asker bulunduran Türkiye’den bu noktada daha aktif bir rol bekliyor.