Esed rejimi, keyfi alıkoyma vakalarına meşruiyet sağlayarak kendisine bağlı güvenlik birimlerine kanuni koruma vermeye devam ediyor. Aynı zamanda savaş suçlularına hesap vermekten kaçma imkanı sağlayan rejim, 14/1969, 549/1969, 69/2008 ve 55/2011 sayılı yasalarıyla hesap vermekten kaçmaya çalışıyor.
Konuya dair dün bir rapor yayımlayan Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), 2020 yılının ilk yarısında Suriye’de 947 keyfi alıkoyma vakası tespit ettiğini bildirdi. Alıkonulanların 17’sinin çocuk, 23’ünün kadın olduğunu belirtirken, sadece Haziran ayında 154 vaka görüldüğünü aktardı.
Ağ, söz konusu dönemdeki alıkoyma vakalarının 607’sinin gözaltında kaybetme vakasına dönüştüğü bilgisini verdiği raporda, alıkoyma vakalarının 462’sinin Esed rejimi, 242’sinin PYD/PKK terör örgütü, 158’inin diğer taraflar, 58’inin ise Heyet Tahriru’ş Şam örgütü tarafından işlendiğini kaydetti.
Raporda, Esed rejiminin Haziran ayında biri kadın 76 sivili tutukladığına işaret eden SNHR, tutuklanın 43’ünün rejim tarafından gözaltında kaybedildiğini belirtti. Bu süreçte PYD 29 kişiyi gözaltında kaybederken, diğer silahlı gruplar 17 vakaya karışırken, HTŞ ise 12 vakaya imza attı.
Raporun devamında, Birleşmiş Milletler (BM) ve Astana sürecine katılan tarafların gözaltındaki kayıp vakalarını takip etmesi gerektiğine vurgu yapan SNHR, yüzde 85’i Esed rejimi tarafından tutuklanan 98 bin Suriyeli tutuklunun akıbetinin de ortaya çıkarılmasını talep etti.
BM Suriye Özel Temsilciliği Ofisi Tutuklular dosyası sorumlusundan meseleyi önümüzdeki dönemde yapılacak Cenevre görüşmelerinde gündeme getirmesini isteyen SNHR, Suriye’de öncelikli olarak suçlu görülen kişilerin aile ve arkadaşlarının esir alınmasının durdurulmasının yanı sıra, başka kadın ve çocuklar olmak üzere tüm tutukluların serbest bırakılması çağrısını yaptı.