Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), dün yayınladığı raporda, Esed rejimi ve İran’a bağlı mezhepçi militanların 2011 yılından beri Suriye’de mezhepçi gerekçelerle 50 toplu katliam gerçekleştirdiğini bildirdi.
Ağ tarafından yayınlanan raporda, rejim ve İran’a bağlı mezhepçi militanlar tarafından işlenen “mezhepçi katliamlarda” 531’i çocuk, 472’si kadın olmak üzere 3 bin 28 sivil öldürüldü.
Raporda, Suriye’nin orta kesimindeki Humus’ta meydana gelen 22 toplu katliamda, 209’u çocuk, 200’ü kadın ve 10’u Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) savaşçısı olmak üzere 1040 kişinin öldüğü belirtilirken, komşu il Hama’da meydana gelen 8 toplu katliamda ise 21’i çocuk, 20’si kadın olmak üzere 197 kişinin öldürüldüğü kaydedildi.
Rejim ve mezhepçi grupların Suriye’nin kuzeyindeki Halep’te 8 toplu katliam işlediğine işaret edilen raporda, bu katliamlarda, 5’i ÖSO savaşçısı, 63’ü çocuk ve 34’ü kadın olmak üzere 416 kişinin öldürüldüğü aktarıldı.
Rapora göre, İdlib’de söz konusu gruplar tarafından 2 toplu katliam işlendi. Bu katliamlarda 7’si çocuk, 8’i kadın 35 sivil öldürüldü. Şam kırsalında ise 5 katliam yaşandı. Bu katliamlarda da 120’si çocuk, 113’ü kadın ve 55’i ÖSO savaşçısı olmak üzere 686 kişi yaşamını yitirdi.
Suriye’nin güneyindeki Dera ilinde, 6’sı çocuk, 10’u kadın olmak üzere 59 kişinin öldürüldüğü 2 toplu katliam yaşandığı bilgisi verilen raporda, ülkenin kuzeydoğusundaki Deyr-i Zor iline bağlı el-Kusur ve Covre semtlerinde 7’si çocuk, 12’si kadın olmak üzere 192 kişinin öldürüldüğü bir katliam işlendiği ifade edildi.
Raporda, ayrıca, Suriye’in batısındaki sahil kenti Tartus’ta, Esed rejimi ve mezhepçi militanlar tarafından işlenen 2 katliamda da 98’i çocuk, 75’i kadın olmak üzere 473 sivilin öldürüldüğü aktarıldı.
SNHR tarafından yayınlanan raporda, 15 Ocak 2013 tarihinde Humus’un el-Hasaviye köyünde, Esed rejimi ve mezhepçi militanların işlediği toplu katliama özel parantez açıldı. Raporun bu katliamın yıldönümü anısına yayınlandığı belirtilerek, rejim ve mezhepçi militanların Humus’ta bir rejim militanının öldürülmesini bahane ederek köye girdiği ve çocuk ve kadınlar dahil çok sayıda sivili satır ve bıçaklarla boğazladığı hatırlatıldı.
Raporda, son olarak, Esed rejiminin mezhepçi gerekçelerle işlediği katliamların ülkeyi bir mezhep savaşına sürüklemeyi amaçladığı vurgulanarak, rejimin bu katliamlarla diktatörlüğü kabul etmek ya da ölmek seçenekleri arasında bıraktığı değerlendirmesi yapıldı.