Devrimci sivil faaliyetler, Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgelerde, dün, Esed rejimi ve Rusya’nın katliamlar işlediği İdlib ve Hama kırsallarındaki direniş ile dayanışma eylemleri düzenledi.
Aktivistlerin verdiği bilgiye göre, Halep’in kuzeybatısındaki el-Bab beldesinde, dün, Cuma namazı sonrası düzenlenen yürüyüşte, Esed rejiminin yıkılması ve rejimden hesap sorulması yönünde sloganlar atılırken, uluslararası toplumun katliamlara sessiz kalması kınandı.
Halep’in kuzeyindeki Azez’de ise binlerce kişinin katıldığı bir protesto eylemi düzenlendi. Eyleme, geçtiğimiz hafta İdlib’in Maarret el-Numan beldesinde Esed rejimi ve Rusya’ya bağlı kuvvetlerce işlenen 50 kişinin öldüğü katliamın tanıklarından Dr. Rania Kayser de katıldı.
Eylemde bir konuşma gerçekleştiren Dr. Rania Kayser, özgürleştirilmiş bölgelerde yaşayan Suriyeli gençlerden, İdlib’deki direnişe katılmalarını istedi.
Akşam saatlerinde ise İdlib’de de bir gösteri düzenlendi. Kent merkezindeki Şehitler Kavşağı’nda toplanan binlerce gösterici, Esed rejimi ve Rusya’yı protesto etti.
İdlib’de düzenlenen gösteride, dünyaya binlerce sivilin ölümüne, yüzbinlerce sivilin göç etmesine sebep olan rejim ve Rus bombardımanlarını durdurma çağrısı yapıldı.
Öte yandan, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Enes el-Abde, dün, 26 ülkenin yanı sıra, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Körfez İşbirliği Teşkilatı (KİT) ve Arap Birliği’ne Esed rejimi ve Rusya’nın İdlib’de işlediği katliamları durdurmaları için mektup göndermişti.
Mektubunda, İdlib ve Hama kırsallarını hedef alan rejim ve Rus saldırılarının uluslararası toplumun sorumluluğundaki savaş suçları olduğuna dikkat çeken el-Abde, “Bu saldırıların kurbanları sadece Esed rejimi ve destekçilerinin kurbanları değildir. Uluslararası toplumun ihmalkarlığı ve umursamazlığının da kurbanlarıdır” cümlelerini kullanmıştı.
El-Abde, mektubunda ayrıca, Esed rejimi ve destekçilerinin işledikleri savaş suçlarını, BM gözetiminde ve başta 2254 sayılı karar olmak üzere uluslararası kararlar çerçevesindeki siyasi çözüme ciddiyet ve sorumlulukla katılmaktan kaçınmak için sürdürdüğünün altını çizmişti.