Yüksek Müzakere Kurulu (YMK), Suriye’de akan kanın durması ve siyasi çözümün sağlanması için iyi niyetli uluslararası çabalara icabet ederek,14 Mart’da Cenevre’de gerçekleştirilmesi planlanan müzakerelere katılacağını duyurdu.
YMK, bu gün yaptığı açıklamada müzakere heyetinin, YMK’nın 2012 yılı Cenevre Beyanı çerçevesinde geliştirdiği stratejiye göre hareket edeceğini belirtti. Bu ajandada; bütün yürütme yetkilerine sahip geçici yönetim kurulu oluşturulması, Suriye’nin ulusal bütünlüğünün korunması, güvenlik ve istihbarat birimlerinin yeniden yapılandırılması konuşuyla devlet kurumlarının muhafaza edilmesi, terörün bütün çeşitlerinin reddedilmesi, Suriye’deki bütün toplumsal kesimler temsil edildiği çoğulcu bir sistemin kurulması, önümüzdeki siyasi süreçte Beşar Esed ve yönetici zümresinin olmadığı bir Suriye’nin inşası gibi hususların yer aldığını kaydetti.
Cenevre Müzakerelerine katılmak için hiçbir ön şart ileri sürmediklerini ifade eden YMK, uluslararası kararlar çerçevesinde hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Hiçbir şart öne sürmeksizin bu kararlara uyulması gerektiğini ifade etti. Bu kararların uygulanmasının önündeki en büyük engelin, Esed rejimi ve müttefiklerinin öne sürdüğü şartlar olduğunu kaydetti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu’nun (BMGK), 2015 tarihli, 2254 sayılı kararının 12, 13 ve 14. maddelerinin hiçbir ön şart öne süremeden uygulanması gerektiğini belirtti. Bu maddeler çerçevesinde, kuşatma altındaki kent, kasaba ve köylerden kuşatmanın kaldırılması, ihtiyaç olan bütün bölgelere yardım malzemelerinin ulaştırılması, insan haklarına aykırı olağanüstü hal yasaları ya da düşünce suçları nedeniyle hapiste bulunanların serbest bırakılması, sivillerin hedef alınması ve rasgele bombardımanın durdurulması gerektiğini vurguladı. Ateşkesin bu şartların yerine getirilmesini garanti etmediğini vurgulayarak, uluslararası toplumun Suriye halkının sıkıntılarına son verme noktasında daha net ve kararlı olması gerektiğini ifade etti.
Suriye halkının yaşadığı sıkıntıların devam ettiği, ateşkesin ihlal edildiği bu koşullarda Gerçekleştirilmesi planlanan müzakerelere katılıp katılmayacakları yönündeki sorulara cevap veren YMK Genel Sekreteri Riyad Hicap şunları kaydetti;
“Rejim ve müttefiklerinin niyetini okuma amacını taşımıyoruz. İşlemeye devam ettikleri suçları, önümüzdeki dönemde karadan ve havadan nelere yapmayı planladıklarını biliyoruz. Ancak Suriye meselesinin uluslararası arenada adil bir şekilde temsil edilmesini önemsiyoruz, Suriye halkının acılarını hafifletebilecek her türlü fırsatı kullanmak istiyoruz. Suriye devriminin, askeri, siyasi ve insani boyutlarının birbirinden ayrılması gerektiğini düşünüyoruz.”
Suriye halkının içinde bulunduğu mağduriyetleri, müzakere masasında elini güçlendirmek için kullanan Esed rejimiyle anlaşma yollarının çok az olduğunu belirten Hicab, rejimin Şubat 2014’te ilk defa yapılan müzakere görüşmelerinden bu yana saldırgan üslubundan vazgeçmediğini sözlerine ekledi.
Dönemin BM Suriye Özel Temsilcisi el-Ahdar İbrahimi, Esed rejiminin söz konusu saldırgan tutumunu gerekçe göstererek Şubat 2014’te yapılan müzakerelerin başarısızlığa uğradığını ilan etmişti.
Riyad Hicab, son olarak, Esed rejiminin Suriye halkının asli haklarını ihlal ederek, müzakereleri başarısızlığa uğratmak amacıyla savaş suçları işlemeyi sürdürdüğünü, kendisiyle arasında ilişki olduğu ortaya çıkan DAEŞ terör örgütünü kullanarak, devrimci ve muhalif güçleri siyasi sürecin dışına itmeye çalıştığını ifade etti.
