Suriye Müzakere Heyeti (SMH) Yeni Başkanı Dr. Bedr Camus, görev süresince gerçekleştireceği çalışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, başta Suriye devriminin en önemli destekçilerinden Suudi Arabistan Krallığı olmak üzere çeşitli ülkelerin desteğiyle SMH’nin daha aktif olmasını sağlayacağını söyledi. “İç reform planımız önümüzde duruyor” dedi.
Camus, bugün yaptığı açıklamasında, güçlü ve birleştirici bir siyasal yapıya ulaşmak için Suriyeli devrimci ve muhalif güçler arasında uzlaşı kurulması gerektiğini belirttiği açıklamasında, “Muhalif liderler her zaman iyi niyetliydi ancak iyi niyet bazen tek başına yeterli olmuyor” ifadelerini kullandı.
SMH Başkanlığına seçilmesinin ardından 3 eksenli bir çalışma programı belirlediği dile getiren Camus, şöyle devam etti;
“Bu eksenler, iç reformu hayata geçirerek, vatansever ve etkili muhaliflerin bulunacağı bir istişare kurmak suretiyle SMH’yi ve siyasi çözüm sürecini desteklemek istiyoruz. İkinci çalışma eksenimiz ise Arap ülkeleri nezdinde çalışmalar yaparak, Arap Birliği ile iletişimi güçlendirmek olacak. Bu aynı zamanda SMH olarak önceliklerimiz arasında. Zira Suriye meselesi, Araplık ve bölgesellik özellikleri olan bir mesele. Dolayısıyla özellikle SMH’nin Riyad’da kurulmasını sağlayan Suudi Arabistan dahil Arap ülkelerine ihtiyaç duyuyoruz. SMH’nin Riyad’a geri dönmesi ise daha sonraki bir meseledir.”
Açıklamasında, çalışma programının üçüncü ekseninin Arap ülkeleri ve Arap toplumuna muhalefetin birlik olduğunu göstermek olacağını belirten Camus, “Bu çabalar, uluslararası hareketlilikle eş zamanlı olacaktır. Uluslararası güçlerin sonuç almasını bekleyemeyiz. Demokratik ve birlik olan bir Suriye için kendi devrimimize kendimiz liderlik etmeliyiz. SMH olarak, bu programın uygulanmasında Suudi Arabistan’ın oynayacağı role de büyük önem veriyoruz” diye konuştu.
Camus, Esed rejimine muhalif olan Suriyeli oluşumlarla diyalog kurma noktasında hiçbir çekincelerinin olmadığını ancak terörist milis grupları bunların dışında tuttuklarını anlattığı açıklamasında, “Biz PKK gibi yabancı milis yapılarla değil gerçek Suriyeli muhaliflerle muhatap olmak istiyoruz. Bu temelde, herkesle konuşabiliriz” ifadelerini kullandı.
Açıklamasının devamında, PYD’nin terör örgütü PKK ile bağlarını kesmesi ve Esed rejimi ile işbirliğini durdurması gerektiğini belirten Camus, SMH olarak Suriyeli olmayan sözde liderlerle diyalog kurmayacaklarının altını çizdi.
Camus, Anayasa Komitesi sürecine de değindiği açıklamasında, şunları kaydetti;
“Anayasa Komitesi süreci, Suriye’ye ilişkin siyasi çözüm sürecinin bir parçasıdır. Komite, Suriye meselesinin uluslararası gündemde canlı bir mesele olarak kalması için kuruldu. Esed rejiminin 5 yıl boyunca BMGK kararlarının ön gördüğü Tam Yetkili Geçici Yönetim Kurulu’nun oluşturulmasını reddetmesi üzerine bu komite kuruldu. Komitenin kuruluş amaçlarından biri de Suriye’deki yönetim, güvenliğin ve tarafsızlığın sağlanması gibi çözüm sürecinin diğer ayaklarının aktif hale getirilmesiydi.”
Açıklamasında, İran’ın Suriye’deki yayılmacılığına da değinen Camus, şunları söyledi;
“İran, Hizbullah ve diğer mezhepçi terör örgütleri en başından beri Suriye’deki sorunun parçasıydı. İran, şuanda Esed rejiminin bütün yapılarına nüfuz ederek rejimi büyük oranda kontrol ediyor. Orduda, İstihbaratta ve Devlet kurumlarında İran kontrolü var. Esed rejiminin İran’ın emirlerinden çıkması mümkün değil. Hiç şüphesiz İran, Suriye’yi tarumar etti. Suriye’nin İran nüfuzu yüzünden dağılmasından endişe ediyoruz. Bu yüzden, İran’dan kurtulmak için Arap ülkelerinden etkilerini artırmasını istiyoruz.”
Camus, Rusya’nın Ukrayna işgalinin Suriye meselesini yeniden uluslararası toplumun gündemine taşıdığını belirttiği açıklamasında, bazı ülkelerin Suriye meselesinde gösterilen ihmalin Ukrayna işgalinin önünü açtığını itiraf etmeye başladığını aktardı.
Açıklamasında, Paris ve ABD’de çeşitli diplomatik görüşmeler gerçekleştirdiğini ve bu görüşmelerde Suriye meselesine olumlu yönde bir önem gösterildiğini mülahaza ettiğini belirten Camus, “Ancak bu yeterli değil. Suriye meselesine ve mültecilerin yaşadığı dramlara daha fazla önem verilmesini istiyoruz. Daha fazla ülkeyle ittifak kurarak BM ve BMGK içinde çalışmalar yapmak önceliklerimiz arasında olacaktır” şeklinde konuştu.
Camus, Esed rejiminin BM’de Suriye adına konuşmaması gerektiğine vurgu yaptığı açıklamasında son olarak, “Zorlu bir görevimiz var. Suriye meselesini yeniden uluslararası toplumun odağına oturtacağız” dedi.