Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Üyesi ve eski Ulusal Konsey Başkanı Abdulbasid Seyda, Kürtlerin haklarını savundukları iddiasıyla Arap ve İslam düşmanlığı yapanları şiddetle kınayarak; ‘’işte bizim tam olarak reddettiğimiz şey budur, bu her şeyden önce Kürtlere kötülüktür, insanların Kürtler hakkındaki düşünceleri olumsuz yönde etkilemektir’’ dedi.
Arap ve Kürtler arasındaki ilişkinin gerginleşmesinin endişe verici olduğunu belirten Seyda, sahada yaşananların korkuları artırdığını dile getirdi.
Bu tür düşmanca hareketlerin ortaya çıkmasının nedenini Kobani’de yaşanan ve 200 binden fazla insanın evlerinden sürülmesi olarak gösteren Seyda, devrimciler ve devrimin önde gelen isimlerinden IŞİD’in işlediği bu terör karşısında hiç tereddüte yer bırakmadan karşısında yer aldıklarını açıklayabilmelerini istedi. Seyda, devrimcilerin gruplar arasında hiçbir ayrım gözetmeyerek ulusal demokratik bir yapı talep ettiğine de vurgu yaptı.
PYD’nin Tel Humeys, Tel Burak ve Tel Abyad’ta yürüttüğü savaşların Arap ve Kürtler arasındaki endişe ve gerginliği artırdığını söyleyen Seyda, bu durumdan her iki taraftaki ırkçı grupların faydalandığını ve asıl istifade edenin ise Esed rejimi olduğunu ifade etti.
PYD’nin iki yüzlü bir politika izlediğini söyleyen Seyda, bunun Arap ve Kürtler arasındaki ilişkileri zedelediğini, sadece Suriye’yi değil tüm bölgeyi olumsuz yönde etkilediğini dile getirdi.
Seyda; ‘’PYD Araplara başka Kürtlere başka bir siyasi dille konuşuyor, Kürtler PYD’nin kendi haklarının savunduklarını düşünürken, öte yandan PYD muhaliflere bizzat da SMDK’ya artık ulusal bir projede yer almanın zamanının geçtiğini söylüyor. PYD sanki kendisi Suriye’nin birliği için çaba harcıyormuş gibi Kürt güçlerini ırkçı davranmakla suçluyor. Kongrelerde aynen bunu yapıyor bun söylüyorlar, tabi herkes bunları tanıyor, Kürtler daha iyi tanır, PYD Suriyeli Kürtler kendi çıkar ve emelleri için rehin almıştır’’ dedi.
Seyda konuşmasını şöyle sürdürdü;
‘’Kobani’de yaşanan acılar ve Cizre’de silahlı Kürt ve Süryani grupların halkı zorla göç ettirmeleri, PYD’nin siyasetinin IŞİD ile reaksiyon halinde olması nedeniyledir. Yaşanan olayların düzeltilmesi cesaret ve hikmet, ileri görüşlülük gerektirir, düzeltilmediği takdirde çok hızlı gelişen bu olaylar tam anlamıyla bir felakete dönüşecek. Bölgede yaşanan sıkıntıların ciddiyetinin farkında olarak sorunlara karşı daha sağlam ve kararlı adımlar atılmalı ve bir an önce IŞİD Kobani’den çıkarılarak işlediği terör eylemlerine son verilmelidir’’