Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Abdurrahman Mustafa, Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu Müdürlüğü Mısır ve Doğu Masası Başkan Yardımcısı Yannick Tagand ile bir araya gelerek Esed rejimi ve müttefiklerinin Suriye’nin güneyine yönelik saldırılarını değerlendirdi.
Mustafa, güneydeki durumun zor ve krizde olduğunu vurgulayarak, “Uluslararası toplumun geçtiğimiz dönemlerdeki ilgisizliği nedeniyle mevcut durum bekleniyordu. Zira uluslararası toplum halkı suçlular ve destekçilerinin ellerine bıraktı” dedi.
Suriye halkının özgürlük arayışı için yola çıktıktan sonra diktatör rejime karşı tek başına bırakıldığının altını çizen Mustafa, demokrasiye inanan dostlarımızın bize yardım etmesini bekliyorduk, ancak üzücü bir sonuçla karşılaştık” dedi.
Mustafa şu şekilde konuştu;
“Suriye halkının nasıl bir baskıyla karşı karşıya kaldığı apaçık ortada. Ancak suçludan hesap sorulmayınca suçundan bahsetmek de netice vermiyor. Dera ve kırsalında yaşananlar karşısında Washigton’un tavrı ciddiyetsizliğini ve Suriye halkının özgürlük mücadelesine ilişkin gerçek pozisyonunu ortay koyuyor.”
Uluslararası toplumun yerine getirmesi gereken hukuki sorumlulukları olduğunu ifade eden Mustafa, sivil yerleşim birimlerine yönelik sivilleri ve alt yapıyı hedef alan saldırıların engellenmesi gerektiğini savundu.
Mustafa, çok sayıda sığınmacının rejim ve müttefiklerinin savaş suçu işlediğine şehadet ettiğini söyleyerek, rejimin daha önce yaptığı gibi demografik değişim ve zorunlu göç politikası takip ettiğini belirtti.
SMDK Başkanı, “10 sayılı kanuna ilişkin kırktan fazla devlete mektup göndererek bilgi verdik, rejimin hedefini ve niyetini anlattık” dedi.
Esed rejimi ve müttefiklerin askeri mantığının bir kıymeti olmadığını ve tam bir siyasi geçişi ön gören uluslararası kararları değiştiremeyeceğini kaydeden Mustafa, “Suriye halkı ümitsizliğe düşemeyecektir, özgürlük ve demokrasi mücadelesini sürdürecektir” şeklinde konuştu.