Uluslararası Mülteci Haklarını Koruma Merkezi, Yunanistan hükümetinin Türkiye-Yunanistan sınırındaki Meriç Nehri üzerinde yer alan adalarda mahsur kalan mültecilere yönelik uyguladığı icraatların Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi’nin 3 ve 13’üncü maddelerini ihlal ettiğini bildirdi.
Merkez tarafından konuya ilişkin yayımlanan raporda, Yunanistan’un mültecilere karşı uygulamalarıyla 1966 tarihli Sivil ve Siyasi İnsan Hakları Sözleşmesinin 6’ıncı maddesi ile 1951 tarihli Uluslararası Mülteci Anlaşması ve 1967 tarihli ek protokolü, 2016 tarihli New York Mülteci Bildirgesi, 2018 tarihli Dünya Mülteci Bildirgesi ve bir çok uluslararası kanunu ihlal ettiği vurgulandı.
Meriç Nehri’ndeki adalarda bulunan mültecilerin durumunun çok kötü olduğuna işaret edilen raporda, en temel yaşam malzemelerine ulaşamayan mültecilerin arasında hastalıkların yayılmaya başladığını ve adalarda mahsur kalan mültecilerin Meriç Nehri’nin kirli sularından içmek zorunda kaldığı aktarıldı.
Geceleri sıfır derecenin altına inen hava sıcaklığına rağmen adalarda mahsur kalan mültecilerin ısınmak için ihtiyaç duyduğu yakıtı temin edemediğine dikkat çekilen raporda, bu durumun başta çocuk ve yaşlılar olmak üzere mültecilerin hayatını tehlikeye attığı kaydedildi.
Raporda son olarak, Yunanistan hükümetinden adalarda mahsur kalan mültecilerin hayatını kurtarması ve uluslararası kararlar çerçevesinde hareket etmesi talep edildi.
Öte yandan, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) tarafından konuya ilişkin olarak daha önce yayımlanan açıklamada, Meriç Nehri’nde mahsur kalan mültecilerin kurtarılması için uluslararası taraflara hareket geçme çağrısı yapılmıştı.
Mültecilerin ulaşılabilir bir bölgede olduğuna dikkat çekilen açıklamada, Avrupa Birliği (AB) ve uluslararası kurumlardan mültecilerin karşılaştıkları ihlallerin durdurulması için duruma müdahale etmesi talep edilmişti.