Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Siyasi Kurulu Sekreteri Abdulmecid Bereket, Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen’in BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) yaptığı son değerlendirmede, Suriye’de yaşanan etkili çok sayıda olayı göz ardı ettiğini söyledi.
Konuya ilişkin olarak Suriye Haber Ajansı’na (SNA) açıklamalarda bulunan Bereket, “Pedersen, görevi devraldığından beri yıllar geçmesine rağmen Suriye’de belli bir takvime bağlanmış paralel süreçlerle yürümesi beklenen bir siyasi çözüm süreci için doğru bir yol haritası sunamadı. Söz konusu süreç, 2254 sayılı BMGK kararının ön gördüğü gibi Suriye’yi, Esed rejimi diktatörlüğünün ve halkın mağduriyetlerinin son bulduğu bir siyasi geçiş sürecine ulaştırmalı” dedi.
Bereket açıklamasında, Pedersen’in BMGK’daki konuşmasında Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgelerde yaşanan küçük çaplı iç gerilimlere yer verirken terör örgütü PYD’nin kontrolü altındaki bölgelerde işlediği savaş suçlarına ve özgürleştirilmiş bölgelere yönelik düzenlediği terör eylemlerine hiç değinmemesini eleştirdi.
Açıklamasında, Pedersen’in konuşmasındaki “Mültecilerin dönüşü için şartlar iyileştirilmesi” şeklindeki sözlerine de değinen Bereket, “Suriyeli mültecilerin dönüşünün önündeki en büyük engel, Esed rejimi ve onun Suriye’ye doldurduğu terör gruplarıdır. Pedersen bu noktayı bilmiyormuş gibi davrandı” ifadelerini kullandı.
SMDK ve Suriye Müzakere Heyeti’nin daha önce defalarca reddetmesine rağmen Pedersen’in bir kez daha “Adıma karşı adım” önerisini yinelemesini de eleştiren Bereket, başta Cenevre bildirgesi ve BMGK’nın 2254 ve 2118 sayılı kararları olmak üzere Suriye’ye ilişkin uluslararası kararlara Pedersen’in de saygılı olması gerektiğinin altını çizdi.
Açıklamasında, siyasi çözüm sürecinin Esed rejimi tarafından akamete uğratıldığını bir kez daha hatırlatan Bereket, “Pedersen ise bu gerçeğe gözünü kapatmakla birlikte adeta Esed rejimi ile normalleşme propagandası yapmıştır” diye konuştu.
Bereket, Suriye’ye sınır ötesi insani yardımların sürdürülmesi ve mültecilerin mağduriyetlerini sonlandıracak bir siyasi çözüm için acele edilmesi gerektiğini dile getirdiği açıklamasında son olarak, insani yardımlar meselesinde Rusya’nın provokasyonlarına gelinmemesini ve BM’nin Esed rejimine daha fazla provokasyon imkanı vermeden sınır ötesi insani yardımları sürekli hale getirmesini talep etti.