Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye’de medya çalışanlarına yönelik ihlallerine ilişkin yayımladığı yıllık raporunda, Suriye devriminin başladığı 2011 yılından bu yana 52’si işkence altında olmak üzere 711 medya çalışanının öldürüldüğünü bildirdi. Suriye’de gazetecilere ve ifade özgürlüğüne yönelik baskıların 11 yıldır bütün hızıyla sürdüğünü kaydetti.
SNHR tarafından önceki gün yayımlanan raporda, Suriye’nin basın ve ifade özgürlüğü açısından dünyanın en kötü ülkelerinden biri olduğuna dikkat çekilerek, “Suriye, 1963 yılında Baas Partisi’nin iktidara gelmesi ve devamında Hafız Esed’in darbeyle iktidarı ele geçirdiği 1970 yılından beri basın ve ifade özgürlüğünün olduğu tek bir gün yaşamadı” değerlendirmesi yapıldı.
Suriye’de öldürülen 711 gazeteci ve medya çalışanının kimliğine dair bilgi verilen raporda, bunlardan 9’unun yabancı gazeteci olduğu aktarılırken, Mart 2011 ile Mayıs 2022 tarihleri arasında bin 563 gazetecinin ise yaralandığı kaydedildi.
Raporda, Suriye’de bu süreçte öldürülen basın çalışanlarının yüzde 82’sinin Esed rejimi ve destekçisi Rusya olduğuna vurgu yapılırken, işkence altında öldürülen 52 medya çalışanının yüzde 91’inin ise Esed rejim zindanlarında öldüğünün altı çizildi.
Suriye’de Mayıs 2021 ila Mayıs 2022 tarihleri arasında meydana gelen basın çalışanlarına yönelik hak ihlallerine ilişkin bilgilerin de yer aldığı raporda, “Bu süreçte, 39 gazetecinin Suriye’de hakim taraflarca alıkonulduğu kayıt altına alındı. Bunlardan aralarında 3 kadın gazetecinin olduğu 13 gazeteci Esed rejimi tarafından, 11 gazeteci Heyet Tahriru’ş Şam (HTŞ) tarafından, 12 gazeteci PYD tarafından ve 3 gazeteci ise diğer silahlı gruplar tarafından alıkonuldu. Bir gazeteci de Rusya’ya bağlı kuvvetlerin saldırılarında yaşamını yitirdi” ifadeleri kullanıldı.
Raporda, Suriye’deki taraflarca alıkonulan gazeteci ve medya çalışanlarının bir an önce serbest bırakılması ve kayıp medya çalışanlarının akıbetlerinin ortaya çıkarılması talep edilirken, başta Esed rejimi tarafından çıkarılan kanunlar olmak üzere, basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlayan bütün kanunların yürürlüğünün durdurulması çağrısı yapıldı.
Öte yandan, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü münasebetiyle yayımladığı basın açıklamasında, Suriye’de zor şartlar altında dünyaya Esed rejiminin katliamlarını yansıtan doğru haberleri ulaştırmak için çalışan gazetecilere teşekkür etmişti.
SMDK’nın resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamada, Esed rejimi, Suriye’de iktidarı gasp ettiği ilk günden beri basına ve gazetecilere yönelik baskılar kurmuş ve kendi batıl teorilerini pazarlamaya çalışmıştır. Suriye devriminin başlamasının ardından ise rejim ve rejime bağlı militanların Suriye halkına karşı işlediği suçları dünya kamuoyuna ulaştıran gazeteciler, rejimin doğrudan hedefi olmuştur. İnsan hakları kurumlarının yayımladığı raporlara göre, 2011 yılından bu yana Suriye’de aralarında yabancı gazetecilerin de olduğu 580 gazeteci rejim güçleri tarafından öldürülmüş, binlercesi ise tutuklanmıştır. Esed rejimi kontrolündeki bölgelerde gazetecilere yönelik baskılar ve yandaş medya aracılığıyla yapılan manipülasyonlar bütün hızıyla sürmektedir. Esed rejiminin son günlerde kontrol altındaki bölgelerdeki yaşam zorluklarının medyada yer almasını yasaklayan bir genelge çıkarması da rejimin değişim isteyen özgür sesleri nasıl susturduğunun göstergelerinden biridir” ifadeleri kullanılmıştı.
