Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Kayıp ve Tutuklu İşleri Kurulu Başkanı Yasir el-Ferhan, İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen BM İnsan Hakları Meclisi (OHCHR) toplantıları kapsamında düzenlenen bir programa katıldı.
Burada bir konuşma gerçekleştiren el-Ferhan, Suriye’deki tutuklular meselesinin öncelikli öneme sahip insani bir mesele olduğunu ve bu meselenin yaklaşık 5 milyon insanı doğrudan ilgilendirdiğini söyledi.
Konuşmasında, Esed rejiminin işkence yöntemlerinde ısrar ettiğine değinen el-Ferhan, “Rejim, tutuklulara yönelik işkence ve infaz yöntemlerini sistematik olarak kullanmakta ısrar ediyor. Görgü tanıkları ve tutuklu ailelerinin verdiği bilgilere göre rejim, yeni idam kararları çıkardı. Bu idamlar, sistematik sürekli olarak uygulanıyor” dedi.
El-Ferhan, Esed rejiminin sadece Suriye’de değil, Hizbullah gibi uzantıları üzerinden Lübnan’daki Suriyeli mültecilere yönelik de işkence ve idam yöntemlerini uyguladığına değindiği konuşmasında, “Keyfi tutuklama, işkence, gözaltında kayıp ve infaz gibi uygulamalar, rejimin Suriye’ye hakim olmak için kullandığı temel stratejilerdir. Rejim, bu stratejilerden asla vazgeçmiyor” ifadelerini kullandı.
Konuşmasında, Rejimin, tutuklular meselesinden sıyrılmak için büyük çaba harcadığını ve bu durumun kendilerini endişeye sevk ettiğini anlatan el-Ferhan, buna karşılık rejim zindanlarındaki tutukluların kurtarılması ve ailelerine yönelik provokasyonların durdurulması konusunda ise hiçbir ilerleyiş kaydedilemediğini aktardı.
Suriye’deki gözaltı kayıplarının akıbetinin belirlenmesi ve öldürüldüyseler naaşlarının ailelerine teslim edilmesi için uluslararası mekanizmalar kurulmasına ihtiyaç duyulduğunu belirten el-Ferhan, Suriye ve bölgede istikrar ve barışın uluslararası güçler somut adım atmadan gerçekleşemeyeceğini vurguladı. Bunun için de Suriye’deki tutukluların serbest bırakılması, ailelerinin tazmin edilmesi ve savaş suçlularından hesap sorulması gerektiğini kaydetti.
Konuşmasının devamında, mülteci krizine de değinen el-Ferhan, “İşkence ve infazların durdurulması ve tutukluların serbest bırakılmasıyla başlayan adımlar atılmaksızın mülteci krizinin sona ermesi mümkün değildir. Kanada ve İngiltere gibi ülkeler, Esed rejiminin işkence karşıtı uluslararası anlaşmaları ihlal etmesinin uluslararası temsiliyetinin düşürülmesi için yeterli olduğuna kanaat getirerek gerekli adımları atmaya başladı. Beklentimiz, diğer uluslararası güçlerin de benzer adımları atmasıdır” dedi.
El-Ferhan, Esed rejiminin BM Güvenlik Konseyi, OHCHR ve BM Genel Kurulu’nun bütün kararlarını hiçe sayarak, açıkça insan hakları evrensel beyannamesini ihlal etmeyi sürdürdüğünü vurguladığı konuşmasında, Suriye’deki bütün hapishanelerin denetime açılması için uluslararası kurumların rejime baskı yapmasını istedi. Bu noktada, Suriye’deki kayıp ve tutukluların akıbetinin ortaya çıkarılması için uluslararası bir ittifak kurulması gerektiğinin altını çizdi.
Yasir el-Ferhan, konuşmasında son olarak, tüm dünyaya Suriye’deki katliam ve işkence rejimi olan Esed rejiminin yıkılması ve Suriye’de siyasi çözümü getirecek uluslararası kararların uygulanması için harekete geçme çağrısı yaptı.