Rusya’nın 30 Eylül 2015’te Suriye’ye yönelik doğrudan askeri müdahalesinin üzerinden 4 yıl geçti. Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), dün yayımladığı raporda, Rus kuvvetlerinin bu süre içinde 6 bin 686 sivili öldürdüğünü, 3.3 milyon sivili tehcir ettiğini bildirdi.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), konuya dair dün bir basın açıklaması yayımlayarak, Rusya’nın Suriye’deki katliamlarının durdurulması çağrısı yaptı.
SMDK tarafından yayımlanan yazılı açıklamada, şu ifadelere yer verildi;
“Esed rejiminin Rusya seçeneği, Suriye devriminin başından beri Esed rejimi tarafından açıkça Suriye halkına karşı kullanılan bir seçenekti. Rusya’nın siyasi tavrı ve sonrasındaki askeri müdahalesi yalnızca rejime destek hamlesi değil, Suriye’deki durumun daha kaotik bir hal alması, şiddet, savaş suçu ve tehcirin artmasına neden olan bir hamle olmuştur.”
Açıklamada, Rusya’nın Suriye’ye yönelik askeri müdahalesinin bilançosuna ilişkin yayınlanan raporların işgalci Rus kuvvetlerinin bugüne kadar 201 okul, 190 sağlık merkezi ve 56 halk pazarını bombardımanlarla yıktığını ifade ettiğine dikkat çekildi. “Bu raporlara göre, bin 928’i çocuk, 808’i kadın olmak üzere 6 bin 686 sivil Rusya tarafından öldürülmüş, 3.3 milyon sivil tehcir edilmiştir. Bilançonun gerçek rakamlarının çok daha büyük olduğu vurgulanmıştır” cümlelerine yer verildi.
Rusya’nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) Suriye’deki katliamların durdurulması için sunulan karar tasarılarını 16 kez veto ettiğine değinilen açıklamada, Esed rejimine askeri ve siyasi destek veren Rusya’nın, rejimin suç ortağı olduğu vurgulandı.
Açıklama, şu ifadelerle devam etti;
“Esed rejimi ve Rusya’nın Suriye’de işlediği savaş suçlarını ortaya koyan raporlar ve bu raporları teyit eden belgeler, söz konusu güçlerin Suriye halkının meşru demokrasi taleplerine karşı işlediği savaş suçlarının hacmini tam olarak ortaya koymakta yetersiz kalacaktır. Suriye’ye yönelik Rus müdahalesi, Arap ülkelerindeki süreci tamamen değiştirmiş ve yeniden inşa sürecini yıllarca geciktirmiştir.”
Açıklamada, Rusya’nın Suriye’ye yönelik askeri müdahalesinin muhtemel bir siyasi çözüm sürecini engellemekle beraber, Suriye’de Esed rejimi ve İran’a bağlı mezhepçi militanların estirdiği teröre yarayan militarist bir iklimi beraberinde getirdiğinin altı çizildi.
Moskova yönetiminin Suriye’yi işgal ettiğine vurgu yapılan açıklamada, “Suriye halkı, Kremlin yönetiminin Suriye’de işlediği savaş suçlarının, yıllardır ülkelerinin kaynaklarını bir azınlığın yararına sömüren ve bu kaynakları terör örgütleri için kullanan ülkedeki diktatörlük rejimine karşı özgürlük mücadelesi veren şerefli Rus halkıyla alakası olmadığını bilmektedir” denildi.
Uluslararası toplumun Rusya ve İran tarafından bölgede uygulanan terörü engelleyecek bir mekanizma bulmaktan sorumlu olduğunu dikkat çekilen açıklamada, “Bu kapsamda, uluslararası toplumun söz konusu güçlere müdahale etmek için daha fazla seçeneği kullanması gerektiğine inanıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Açıklama, şu cümlelerle sonlandırıldı;
“SMDK olarak, Suriye’deki mevcut felaketin sonlanması için yapılacak her türlü girişimin, başta Cenevre bildirgesi ve 2254 sayılı BMGK kararı olmak üzere, uluslararası kararların ön gördüğü siyasi geçiş sürecine kapı aralamakla mümkün olduğunun bir kez daha altını çiziyoruz.”