Fransa’da yayın yapan Media Part Gazetesi, Esed rejiminden ayrılmadan önce rejimin kimyasal silah üretiminde çalışan uzmanların tanıklarını bir raporla yayınladı.
Raporda, Esed rejiminin Suriye devrimi başlamadan önce 2009 yılında kimyasal silah üretimine başladığını belirten uzmanlar Beşşar Esed’in bu tarihte içinde kimyasal sarin gazı depolarının da olduğu 7 askeri üs kurulması emrini verdiğini ifade etti.
Gazetenin tanıklığına yer verdiği uzmanlardan biri askeri üslerde kimyasal gaz dolu küçük boyutta materyallerin saklanması için depo oluşturulması talebinin kendisini endişelendirdiğini ve o dönem bu üslerin İsrail’i hedef alabilecek Su 22 ve Mig 23 gibi uçakların kullanımına uygun olmaması nedeniyle şüphelendiğini söyledi.
Kimyasal madde depolanması düşünülen üslerden birinin İsrail sınırına yakın olduğunu ve İsrail’in istihbarat alması halinde bu üssü kolayca imha edebileceğini belirten Uzman, şunları söylüyor;
“Bütün bu sebebler beni şu neticeye ulaştırmıştı, Esed rejimi bu silahları içerde kendisine karşı oluşması muhtemel bir harekete karşı kullanacaktı. Yetkililere endişelerimi bildirdim, daha sonra aynı endişelerimi istihbarat başkanı Ali Memluk’a da söyledim. Ben sarin gazı kullanma emrinin bizzet Memluk tarafından verildiğini daha sonra öğrendim”
Gazetede yayınlanan raporda, Esed rejiminin Suriye’de devrimin başladığı ilk andan itibaren devrimi şiddet yoluyla bastırmaya hazır olduğunu söyleyen bir Uzman ise Esed rejiminin devrimin başlangıcından sonra kendi halkına karşı kimyasal silah kullanmakta tereddüt etmediğini ve ilk kez 2012 yılında Halep’in batısındaki Salkin kasabasında rejim güçleri tarafından kimyasal silah kullanıldığını dile getirdi.
Media Part Gazetesi, yayınladığı raporda, Fransa istihbaratından edindiği belgelerin Esed rejiminin Nisan 2013’te Halep ve Şam’ın Cobar ve Serakıb kasabalarında, aynı yılın Ağustos ayında Şam’da, Şubat 2017’de ise İdlib’in Han Şeyhun kasabasında gerçekleşen Sarin gazlı saldırılardan sorumlu olduğunu, ayrıca, Suriye’nin çeşitli bölgelerinde meydana gelen 22 klor gazlı saldırının da faili olduğunu kesin olarak ortaya koyduğunu vurguladı.