Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu Yüksek Müzakere Kurulu (YMK), Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da yaptığı toplantılar sonrası, siyasi çözüm seçeneğine bağlı olduğunu açıkladı. “Müzakerelerin durmasının sebebi, rejimin askeri yöntemlerde ısrar etmesidir” diyen YMK, Beşşar Esed’in, tam yetkili geçici yönetim kurulu oluşturulmasının ardından siyasi çözüm yoluyla iktidardan uzaklaştırılması seçeneğine bağlı olduğunu bildirdi.
YMK’nın, uluslararası ve bölgesel gelişmelerin yanı sıra, başta Suriye halkının etnik, siyasi ve toplumsal yapılarıyla diyalog komitesi olmak üzere, kendi içindeki çeşitli komitelerinin faaliyetlerini tartıştığı 3 günlük Riyad toplantısı, dün gece saatlerinde yayınlanan sonuç bildirgesiyle sona erdi.
Sonuç bildirgesinde, şu ifadelere yer verildi;
“Yüksek Müzakere Kurulu Üyeleri, Kurulun, Cenevre 1 bildirgesi kapsamında hazırladığı siyasi geçiş vizyonu belgesi üzerinde çalışmalar yürütmüştür. Bu belge müzakere aşamasından, siyasi geçiş sürecinin tamamlanmasına kadar geniş bir yelpazeyi içermektedir. Bu siyasi vizyona olabilecek en geniş katılımı sağlamak için Suriye halkının çeşitli bileşenleriyle yaptığımız diyalogları sürdüreceğiz.”
YMK tarafından yayınlanan bildiride, toplantıya katılan YMK üyeleri ve kurumun Suriye halkının çeşitliliğini yansıttığı, Suriye devriminin başlıca kurumlarını büyük ölçüde temsil ettiğini ve bu durumun YMK’nın aldığı karara büyük bir etki yaptığını vurguladı.
Siyasi süreci savunduğunu kaydeden YMK şunları kaydetti;
“Bütün muhalif ve devrimci güçlerin ittifakı ile ortaya çıkan Riyad konferansı açıklaması siyasi sürecin çerçevesini çizmektedir. Müzakerelerin durmasının sebebi, rejimin askeri yöntemlerde ısrar etmesidir. Rejimin, Cenevre Beyanı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) ve BM Genel Kurulu kararları yanı sıra konuya ilişkin uluslararası kararlar çerçevesinde şekillenen siyasi çözümü reddetmesidir. Bu kararlara göre; bütün yürütme yetkilerine sahip geçici yönetim kurulu oluşturulması ön görülmektedir. Geçici yönetim kurulu oluşturulduğu anda Esed rejimi ve yönetici zümresi yönetimden uzaklaştırılmalıdır.”
YMK, Rus savaş uçaklarının, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mevzilerini bombalamasını ve Esed rejiminin müttefikleri ile birlikte terörle mücadele kisvesi altında gerçekleştirdiği saldırıları kınadı. Esed rejiminin bütün saldırılarının sivil yerleşim alanlarını hedef aldığını ve ölenlerin büyük bölümün kadın ve çocuklardan oluştuğunu kaydetti.
Yüksek Müzakere Kurulu açıklamasını şu şekilde sürdürdü;
“Suriye konusuna ilişkin Rus ve Amerikan anlaşmasındaki belirsizlik durumuna bir açıklık getirilmelidir. Şeffaflık ilkesi benimsenmelidir. Terörle mücadele konsepti gözden geçirilmelidir. Terörist olarak nitelenen gruplar ve Suriye halkı ve Özgür Suriye ordusu arasını net bir şekilde ayırmak gerekmektedir. Terörle mücadele söylemi, her gün bomba yağan köy ve kasabalarından başka sığınacak bir yeri olmayan sivillere yönelik katliama dönüşmektedir.”
Suriye’de rast gele bir şekilde mücadele ederek sona erdirilebilecek radikal bir gücün olduğunu reddeden YMK, bu türden rastgele mücadelenin en çok halka zarar vereceğinin altını çizdi. Özgür Suriye Ordusu’nun askeri ve lojistik olarak desteklenmesi gerektiğini ifade etti. ÖSO’nun Esed rejimi ve müttefiklerinin Suriye halkına yönelik her gün gerçekleştirdiği saldırılarla mücadele ettiğini belirtti.
YMK, ayrıca, Türkiye halkını ve Türkiye hükümetini tebrik etti, demokrasinin yanında olduğunu kaydetti. Siyasi sürecin başarıya ulaşması için BM Suriye Özel Temsilcisi Steffan De Mistura ile yardımlaşmaya hazır olduğunu dile getirdi.