Kuşatma altındaki Humus’da bulunan el-Vaır semtindeki devrimci yapılar ve hizmet kurumları, Birleşmiş Milletler (BM)’den, insani yardım taleplerine acilen cevap vermesini talep etti. Kuşatmadan ve insani yardımların girişinin engellenmesinden sorumlu olanların tespit edilmesini istedi.
Özgür Humus İl Meclisi, İnsani Yardım Kurum ve Kuruluşları, el-Vaır semtindeki tıbbi yardım ofisleri ve hizmet kurumları tarafından yapılan açıklamada, “BM, Esed rejimi ile altı ay önce imzaladığı anlaşma çerçevesinde, bölge halkına yönelik vaatlerini yerine getirmemiştir” denildi.
BM, bölge halkına, “çeşitli kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi projeleri, insani yardım sağlanması, gıda yardımların kente sokulması, elektrik kesintisinin yaşanmaması, sağlık hizmetlerinin düzeltilmesi” vaadinde bulunmuştu. Bu çerçevede Uluslararası Kızılhaç Komitesi yetkilileri bölgeye ziyaret gerçekleştirerek, el-Velid hastanesinde incelemelerde bulunmuş, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesine dair görüşler ifade etmişlerdi.
Yapılan açıklamada, kuşatma altındaki kent sakinlerinin taleplerinin karşılamaması konusunda BM’nin sessiz kalması eleştirildi. Kentin asıl ihtiyaçları yerine, Esed rejiminin belirlediği cüzi miktarlarda yardımın kente gönderildiği vurgulandı.
BM’nin, kente insani yardımların girişinin neden engellendiği hususunda şimdiye kadar bir açıklama yapmadığının belirtildiği açıklamada, son üç ayda bölgedeki insani durumun kötüye gittiği, bu nedenle BM’den açıklama talep edildiği kaydedildi.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Yasa Komitesi Üyesi Mervan Haco el-Rifai, geçtiğimiz günlerde konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Uluslararası yardım kuruluşları, Suriye’nin başta Şam’ın Dareya kasabası ve Humus’un el-Vaır semti olmak üzere kuşatma altında bulunan bölgelerindeki sivillerin mağduriyetlerine isteksiz ve ilgisiz kalıyor” demişti.
Rifai, BM’nin yardım kuruluşları, Suriye Özel Temsilcisi Steffan De Mistura’nın Büro Müdürü ve uluslararası yardım kuruluşlarının sorumluluk yüklenmemesinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Bu durumun, uluslararası yardım kuruluşlarının belirlenen görevlerine ve insan haklarına aykırı olmasının yanısıra, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK)’nın kuşatma altındaki bölgelere Esed rejiminden onay alınmaksızın insani yardım ulaştırılmasını ve söz konusu bölgelere insani yardım koridorları açılmasını öngören 2165 ve 2254/12, 13, 14 sayılı kararlarıyla çeliştiğini belirtmişti.
BM’nin, Suriye’ye insani yardım ulaştırmak için Esed rejiminden izin alamamasını ve Esed rejiminin yöntem ve üslubunu kabul etmesini eleştiren Rifai, “İşlenen bir suçun izlerini silmek için suçludan izin almak makul olabilir mi?” diye sormuştu.
Esed rejiminin, üç yıldır kuşatma altında tuttuğu Vaar semtinde 100 bin sivil yaşıyor. 2015 yılı Aralık ayında BM’nin denetiminde gerçekleştirilen anlaşmaya göre kente insani yardımların girmesine izin verilmesi ön görülmesine rağmen, Esed rejimi insani yardımlarının girişini engelleniyor.