Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Sorumlusu Stefan O’Brain, Esed rejiminden, insan haklarına ve insan haklarıyla ilgili uluslararası kanunlara saygı göstererek sivillere yönelik saldırıları durdurması ve insani yardımların girişine izin vermesini istedi.
Geçtiğimiz hafta, Esed rejimi ve müttefiklerinin yaptıkları saldırılardan dolayı 30 bini aşkın sivilin yerlerini terk ederek mülteci durumuna düşmesinin oldukça kaygı verici olduğunu belirten O’Brain, mültecilerin yüzde 80’inin kadın ve çocuklardan oluştuğu bilgisini verdi.
O’Brain açıklamasında, sivil ölümlere sebep olan bütün operasyonların durdurulmasını, sivillerin çatışma alanlarından daha güvenli yerlere geçmesine izin verilmesini ve şehirlerin altyapısını tahrip edici saldırılardan kaçınılmasını istedi.
O’Brain sözlerini şöyle sürdürdü;
“Türkiye sınırında bulunan mülteci kampları tamamen dolmuş durumda, sadece Halep’te değil ülkenin diğer bölgelerinde de durum aynı şekilde endişe verici. Dera’da da şiddetlenen çatışmalar birçok sivilin hayatını kaybetmesi ve yaralanmasının yanı sıra, binlerce sivilin yerlerini terk etmesine sebep oluyor.”
O’Brain sözlerini şöyle bitirdi;
“BM ve insani yardım alanındaki ortakları, yardım taleplerinin karşılanması için çalışmalarını sürdürmeye ve genişletmeye devam edecektir. Yeni gelen mülteci ailelere gıda ve nakdi yardımların yanında içme suyu gibi temel hizmetlerde sağlanacaktır.’’
Halep ve özellikle kuzey kırsalı son bir haftada şiddetli çatışmalar ve bombardımanlara tanık oluyor. Esed rejimi ve Rus savaş uçaklarının saldırısından kaçan binlerce sivil son bir hafta içinde yerlerini terk ederek mülteci konumuna düştü. Mülteci sayısının 100 bine ulaşmasından edişe ediliyor.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), konuyla alakalı yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmışı;
“Halep’in kuzey kırsalında yaşananlar insanlık karşıtı savaş suçudur. Esed rejimi, müttefiki olan Ruslar, İranlılar ve yabancı milisler vahşi ve barbarca saldırılarla yıkım yapmakta, toplu göçe neden olmaktadır. Rusya’nın Suriye müdahalesinin gerçek yüzü, yeniden açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Rus müdahalesi, sivilleri öldürerek ve göçe zorlayarak Esed rejimini yeniden muktedir kılmayı amaçlamaktadır. Siyasi süreç, bu işlenen suçlara perde yapılmak istenmektedir. Uluslararası toplum ve Suriye’nin Dostları Ülkeleri’nin kuşku verici suskunluğu zihinlerde soru işareti uyandırmaktadır.”