Esed rejiminin geçtiğimiz ağustos ayında Suriye’deki sivillerin üzerine yağdırdığı varil bombalarının sayısı 1591’i bulurken, varil bombalarıyla yapılan saldırıda 37’si çocuk, 31’i kadın toplam 115 kişi şehit oldu.
Suriye İnsan Hakları Örgütü (SNHR) bugün yayımladığı raporda Esed güçlerinin varil bombalarıyla ilk kez 01 Ekim 2012’de İdlib’in Selkiyn beldesini vurduğunun ortaya çıktığını belirtti.
Varil bombalarıyla yapılan saldırılarda hayatlarını kaybedenlerin çoğunluğunu sivillerin oluşturduğunu belirten SNHR, kadın ve çocuk kayıplarının yüzde 12’den yüzde 35’lere kadar yükseldiğini ifade etti.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Resmi Sözcüsü Salim Muslat, SMDK’nın yerleşim birimlerine yönelik rasgele saldırı yapılmasını ve saldırılarda varil bombası kullanılmasını yasaklayan BM Güvenlik Konseyi’nin 2139 sayılı kararının derhal tatbik edilmesi çağrısını hatırlatarak, acilen rasgele bombalanan bölgelerin güvenli bölge olarak ilan edilmesini istedi. Muslat, Esed rejiminin paralı askerleri ve İranlı milisler tarafından abluka altına alınan tüm bölgelerden muhasaranın kaldırılarak insani yardımların söz konusu bölgelere ulaştırılmasını talep etti.
SMDK Başkanı Halid Hoca da dün yaptığı açıklamada, Esed’in kalışının terörün devam etmesi manasına geldiğini söylemiş, rejimin istihbarat organlarının terörü üreten birinci unsur olduğuna dikkati çekerek Esed rejiminin kalışının Sünni ve Şiilerden daha fazla aşırı terörist gruplar üretilmesine yol açacağını ifade etmişti.
Suriye’nin kuzey ve güneyinde güvenli bölge oluşturulmasının gerekliliğine işaret eden Hoca, böylece Suriyeli sivillerin çoğunun Esed’in savaş uçaklarından korunabileceğini, sivil idare kavramının yaygınlaşacağını ve bu şekilde terör ve aşırılıkla büyük ölçüde mücadele edilebileceğini vurgulamıştı
Güvenli bölgenin istikrarın sağlanması anlamını taşıdığını belirten Hoca, güvenli bölgenin oluşturulmasıyla birlikte mültecilerin topraklarına geri döneceğini ve insani yardımların daha büyük ölçüde insanlara ulaşacağını söylemişti.