Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanı Hâdi el-Bahra, Suriyeli devrimci grupların 27 Kasım’da Esed rejimi ve İran’a bağlı mezhepçi militanlara karşı başlattığı Düşmanı Caydırma Operasyonu’na ilişkin bir basın toplantısı gerçekleştirdi.
SMDK’nın İstanbul’daki binasında yapılan toplantıda, açıklamalarına kısa süre içinde operasyonu büyük başarılara taşıyarak Halep ve İdlib’in tamamını özgürleştiren devrimcileri tebrik ederek başlayan el-Bahra, operasyonun Esed rejimi ve İran’a bağlı mezhepçi militanların Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgelere yönelik sık sık düzenlediği saldırıların durdurulması için başladığını vurguladı.
Suriye’de sivillere insani yardımın azalmasına eş zamanlı olarak rejimin saldırılarını artırdığını ve bunun da büyük göç dalgalarına sebep olduğunu belirten el-Bahra, “Bu göç dalgası, bölgedeki altyapı ve imkanların karşılayacağından çok daha fazlaydı. Bununla birlikte Esed rejiminin işlediği savaş suçları nedeniyle Suriyelilerin siyasi çözüme olan güveni sarsılmıştı. Bazı ülkeler ise Suriye halkının mücadelesini sürdüremeyeceğini sanarak rejimle normalleşmeye başlamıştı” dedi.
El-Bahra, operasyonun ikinci hedefinin Esed rejimi ve İran’a bağlı mezhepçi militanlar tarafından daha önce işgal edilen bölgeleri kurtarmak olduğuna vurgu yaptığı açıklamasında, bunun 2254 ve 2118 sayılı BMGK kararları çerçevesindeki siyasi çözümün önünün açılması için gerekli olduğunun altını çizdi.
Açıklamasında, uluslararası güçlerin Suriye’deki duruma doğrudan ciddi bir siyasi çözüme katılarak barış ve istikrarın sağlanması yönünde değil, kriz idaresi şeklinde yaklaştığına değinen el-Bahra, bu sebeple Suriyeli devrimci ve muhalif güçlerin siyasi çözümü güç kullanarak müzakere masasına getirmeye seçtiğini kaydetti.
SMDK Başkanı, Suriye’de devrimci gruplar tarafından halihazırda sürdürülen iki askeri operasyon olan Düşmanı Caydırma ve Özgürlük Şafağı operasyonlarının liderleriyle iletişim halinde olduğuna dikkati çektiği açıklamasında, vatandaşların güvenliğine ve hükümet görevlerinin görevlerinin başına dönmesini sağlayacak bir ortamı ilk iki günde oluşturmaya önem verdiklerini sözlerine ekledi.
Açıklamasında, Suriye devriminin ahlaki esaslar üzerine inşa edildiğini ve aynı esaslar üzerine devam edeceğini belirten el-Bahra, “SMDK olarak, Suriye halkının bütün kesimlerinin başta vatanlarından koparılan mülteciler olmak üzere bütün haklarını garanti altına almak istiyoruz. Afrin’e yaptığımız çeşitli ziyaretlerde görüştüğümüz, kamplarda yaşayan ve Avrupa’ya göç etmiş vatanına dönme umuduyla bekleyen Suriyeliler eğer dönmek isterlerse özgürleştirilmiş bölgelerin kapıları onlara ardına kadar açıktır” cümlelerini kullandı.
Suriye’de uygulanabilir tek çözümün BMGK’nın 2254 sayılı kararı çerçevesindeki siyasi çözüm süreci olduğunu ve ancak bu çözümle mültecilerin güvenli, gönüllü ve onurlu bir şekilde ülkelerine dönerek mal ve mülklerine yeniden sahip olabileceğini dile getiren el-Bahra, Suriyelilerin Esed rejimi hapishanelerindeki tutukluların serbest bırakılması ve kayıpların akıbetlerinin belirlenmesi için bütün meşru yollara başvurma hakkı olduğunu hatırlattı.
Açıklamasının devamında, uluslararası güçlere Suriye’deki siyasi çözüm sürecini hızlandırma ve Tam Yetkili Geçici Yönetim Kurulu’nu oluşturacak mekanizmaları bir an önce kurma çağrısını yineleyen el-Bahra, bunun için Rusya Federasyonu dahil her ülkenin katkılarına ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Bütün ülkeler şunu bilmelidir ki Suriye’ye bu halde bırakırlarsa her şey mahvolacak ve ardından bunu bir kaos takip edecektir. Siyasi hedefi olmayan bir askeri faaliyet peşinde değiliz. Temel hedefimiz, Suriye’de barış ve güvenliğin sağlanmasıdır. Esed rejimi bu siyasi çözüm seçeneğini kabul etmediği sürece askeri operasyonlar sürecektir” ifadelerini kullandı.
El-Bahra, sözlerini şöyle sürdürdü;“Topraklarımızı özgürleştirecek ve Dürzisi, Alevisi, Sünnisi, Şiisi, Kürdü, Asurisi, Ermenisi, Çerkezi ve Türkmeniyle halkımızın her kesimine hakkını iade edeceğiz. Halep’te ve yakında özgürleştireceğimiz diğer şehirlerde yaşayan bütün vatandaşlarımıza güvenlik ve özgürlüklerinin garanti altında olduğunu söylüyoruz. Her topluluk, dini ve örfi ritüellerini yerine getirmekte özgür olacaktır. Hiç kimseye herhangi bir dini ve siyasi dayatmada bulunulmayacak herkesin talepleri dinlenecektir.”
Açıklamasının devamında, Esed rejiminden alınan esirlere ne yapılacağı dahil her konuda silahlı ve silahsız muhalif gruplar arasında tam mütabakat olduğunu ve her birinin buna uyduğunu belirten el-Bahra, “Esed rejimi kuvvetleri içinde zorunlu askerlik yapanların büyük çoğunluğu silahlarını kullanmadan bıraktı. Onların hiçbir saldırıya katılmadıkları tespit edildi. Sonra da serbest bırakıldılar. Ancak, saldırılara katılanlar tutuklandı ve mahkemeye sevk edilecektir” dedi.
SMDK Başkanı, Suriye devriminin kimseden intikam almak için değil özgürlük ve adaleti sağlamak için başladığını belirttiği konuşmasında, SMDK üyelerinin şuanda Halep’te olduğunu ve Suriye Milli Ordusu (SMO) liderleriyle koordineli olarak görev yaptığını kaydetti.
El-Bahra, uluslararası topluma Halep ve diğer özgürleştirilmiş bölgelerdeki sivillerin korunması ve ateşkesin özellikle sivil alanlarda işletilmesi çağrısını yaptığı konuşmasında, bölgedeki sivillere acilen insani yardım ulaştırılmasını da talep etti.