Basın Açıklaması
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK)
Basın Bürosu
01 Temmuz 2024 Pazartesi
Türkiye ve Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgelerde yaşanan olaylar hakkında
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) olarak, Türkiye’deki bazı ırkçı çevrelerin kışkırtmaları sonucunda Suriyeli mültecileri hedef alan ve kamu mallarına zarar vermeye kadar uzanan saldırıları kınıyoruz. Kaos ve nefret yaymak isteyen ırkçı çevrelerin iddialarına aldanılmaması çağrımızı yineliyoruz. Olayların başından itibaren Türkiye hükümeti yetkilileriyle iletişimimizi sürdürmekteyiz. Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kayseri’de yaşanan olayları kabul edilemez şeklinde nitelendirdiği açıklaması memnuniyet vericidir. Hükümet, bölgeye gerekli uzman ekipleri göndermiş ve hem vatandaşlarının hem de mültecilerin güvenliğini sağlamak için gereken icraatları yapmıştır.
Türkiye’de yaşayan Suriyeli mültecilere, kendilerine yönelen ferdi ya da toplu girişimlere karşı kanunlar çerçevesinde çözüm arama çağrsı yapıyoruz. Zira Türkiye hükümeti, dün gece başlayan olaylara karşı hemen aksiyon almış ve bu olayların tekrarlanması için gerekli önlemleri hayata geçirmeye başlamıştır.
Gerek Türkiye’de, gerekse özgürleştirilmiş bölgelerde yaşayan Suriyelilerden ve kardeş Türkiye halkından beklentimiz, iki halk arasındaki derin tarihler bağları göz önüne alarak fitne ekmek isteyenlere fırsat vermemeleridir.
Özgürleştirilmiş bölgelerde yaşayan Suriyelilere kaosun yaygınlaşmasına izin vermemeyerek nefret ve kışkırtma söylemlerine karşı tek saf halinde durmalarını talep ediyoruz. Halkımız, Esed rejimine karşı mücadelesinde kurbanlar verirken Türkiye halkı da terör örgütlerine karşı hep onun yanında durmuştur. Bu sebeple, teröre ve diktatörlük rejimine karşı birlikte mücadele vermiş bu iki halk arasına fitne ekilmesine ve istikrarlarının sarsılmasına izin verilmemelidir.
Hiç şüphesiz Türkiye ve Suriye halkı, ortak çıkarlar etrafında ve bölücülüğe karşı bir araya gelmiş kardeş halklardır. Dolayısıyla hem Suriye’nin ve hem de Türkiye’nin toprak ve halk bütünlüğünü korumak ve Suriye’de halkımızın arzularını gerçekleştirecek olan uluslararası kararlar çerçevesindeki bir siyasi çözüm çabalamak herkesin sorumlulukları arasındadır.
SMDK olarak, Suriyeli mültecileri misafir eden ülkelerin mültecilerin güvenliğini koruyan önlemler alma sorumluluğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Bütün dünyaya şunu söylemek istiyoruz ki; Suriyeliler kesinlikle vatanlarına dönmek istemektedir. Ancak bu dönüş 2254 sayılı BMGK kararı başta olmak üzere uluslararası kararlar çerçevesinde gönüllü, onurlu ve güvenli olmalıdır. Suriye halkının arzuladığı özgür ve demokratik devletin kurulması ve mültecilerin ülkelerine geri dönmesi için BM ve mültecilere ev sahipliği yapan ülkelerin, Suriye’de halkımızın bu arzusunu yerine getirecek olan uluslararası kararların kararlılıkla ve adil bir şekilde uygulanması birlikte hareket etmeleri gerekmektedir.
Türkiye’deki Suriyeli mültecilerin durumunu ve yaşanan son gelişmeleri Türk hükümeti ile koordineli bir şekilde takip etmeye devam edeceğiz. Son dönemde Gaziantep’teki bazı Suriyeli mültecilerin geri gönderilmesi ve iş yerlerinin kapatılması olaylarının artış göstermesinin ardından Türkiye’deki resmi yetkililer, mültecilerin korunmasına ve kendilerine yönelen ihlallerin engellenmesine büyük önem verdiklerini ve geri gönderilme icraatlarının yalnızca kanunlara aykırı davranan kişilere uygulanacağını ifade etmişlerdir. Yetkililer ayrıca, mültecilere karşı ihlallere karışanlardan hesap sorulacağının altını çizmiştir. Mültecileri hedef alan ırkçı nefret eylemleri ve söylemlerinin sonlandırılmasının yollarını bulmak ve ortaya çıkan zararların telafisi için yetkili taraflarla birlikte çalışmayı sürdüreceğimizi bir kez daha vurguluyoruz.
Son olarak, Türkiye’de ve Suriye’nin kuzeyindeki özgürleştirilmiş bölgelerde yaşayan Suriyeli kardeşlerimizden kendilerine hakim olmaları ve istikrarı bozmak isteyenlere fırsat vermemeleri çağrımızı yineliyoruz. Hiç şüphesiz yaşanan bu olaylardan ve kaostan yalnızca Türkiye ve Suriye halkı arasındaki kardeşliği bozmak isteyen Esed rejimi ve terör örgütleri faydalanacaktır. Rejim ve terör örgütleri, bu yolla Suriye halkının özgürlük, adalet ve demokrasi mücadelesini engellemeyi ummaktadır.