SMDK Yürütme Kurulu Üyesi Bedir Camus, Doğu Guta’dan 1,2 milyon mültecinin sığındığı el-Tell kentinin Esed rejimi tarafından kuşatma altında tutulmasını eleştirerek, kentin en başından beri düzensiz saldırıya maruz kaldığını belirtti. Bu durumun uluslararası mültecileri koruma hukukuna muhalif olduğunu kaydetti. Uluslararası hukukun temel ilkelerine aykırı biçimde kimyasal silahlarla, varil bombalarıyla saldırıya uğrayan sivillerin çocuklarıyla kaçtıkları yerde halen takip edilmesinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
SMDK Medya Birimine konuşan yerel kaynaklar, Esed güçlerinin 22 Ağustos’ta savaş uçaklarıyla saldırıldığını, durumun halk arasında paniğe sebep olduğunu belirtti, halkın büyük kısmının kenti terek etme girişiminde bulunduğunu, kenti çevreleyen kontrol noktalarında Esed güçlerinin buna izin vermediğini söyledi. Kentin giriş ve çıkış yolların tümünün kapatıldığını kaydetti.
Üniversite öğrencileri ve görevlilerin dahi giriş çıkışına izin verilmediğini kaydeden yerel kaynaklar şunları ifade etti;
“ Un, Meyve Sebze ve Süt taşıyan araçların dahi kente girişine izin verilmiyor. Bu nedenle kentte durum gittikçe kötüleşiyor. Özellikle şebbihaların, Ayn Menin ve Telfita gibi komşu kentlere girerek ahalinin mallarını yakıp yıkması ciddi moral bozukluğu yaratı.”
Esed güçleri, Ayn Menin ve Telfika kentlerine, el-Tell kentine uygulanan ambargo ve çatışmanın kendi kentlerine sıçramasından korkan sivillerin kenti terk etmeye başlaması üzerine, saldırmıştı.